(Uluslararası Ana Dili Günü’ne hitaben*dün, bugün, yarın)
Bakın nasıl not almış bir Rodop kızımız bu toplantıdan-
içinden geldiği gibi…ve ne kadar tekrarlasak onun yüreğinden akan dizeleri bıktırmayacak kadar güzeller, o kadar akıcı,
o kadar tatlı, o kadar sıcak, o kadar yakın her birimize…
ve hep aktüel olacaklar,hep güncel,hep bizim…
Ben okudum,çok duygulandım ve harfiyen aktarmıştım
(4 yıl öncesi)????dolayısıyle şimdi de yineliyorum…
(….yorumsuz…..)
Kırcaali 22.10.2016 yılı…Dil, Kültür ve Sanat Çalıştayı
“Güney, Kuzey ve Batıdan
Dil, kültür ve sanat dedik
Anadilimizin önemini
İlk konuşmada hissettik
Tiyatrosuz olmaz dedik
Dansımız özünü koruyarak gelişsin
Müzik bağrımızdan çıkmış
Ana, baba, atalarımızın sesi, sevgisi
Hoşgörümüz sonsuzdur
El ele verip daha güçlü olmak
Sesimizi Sofya radyosuna kadar duyurmak
Mektup yazıp uyarmaktır.
Otuz dakıka yayını
Çalma sayın sunucu
Zaten uzata uzata konuşuyon
Çalsın artık sazımızın teli
Kamber aldı sözü
Realizım sürealizım
Gelip gecmiş tüm ressamları
Sanatını anlattı
Tam soracaktım bizden yok mu!
Yok mu bizden ressam, heykeltraş!
Meğer kataloğu çıkmış
Rodoplar, Tuna ve Dobrucayı çizmişler
Vatanımın güzellikleri ölümsüzleşmiş
Resimlerde hep kadın, daglar, koylerimiz
Güzel olan zaten kadın ve vatan
Kadın hem ana hem kız
Eşsiz güzellikte bir vatan
Rengarenk, ovalar ve daglar
Kızların tablolarda da çalındıgını
Biz Kamberde gördük
Güner Şükrü aldı sözü
Fotoğraf akıl ve gözün birleşmesi
Zamanın onemini, teknolojinin hızını
Oğlunun özlemini, göz yaşına yansıttı
Fotoğraf gerçek anın yakalanışı
Bütün güzellikleri tebessümle yakalamak
İzinsiz resim tehlikeli
Adliyeye gider hemen yolu
Güven vermek işin sırrı
Gözler yine devrede
Sıcak bir yaklaşım
Karizma da var zaten Günerde
Ardinonun güzel çeşmeleri
Hikayeleri bile var hüzünlü
Acı kayıplar çeşmelerle anıtlanmış
Serçe bile su içse emeğe degermiş
Dağlar Rodoplardır
Nehır Ardadır
Hani Yusufu Ferideden alan Arda
Dedi Habibe Ahmet
Türkiyenin yaratıcıları çoğu Balkan kökenli
Geçmişi arşivlenmiş
Edebiyat olmasaydı
Görsel ve sahne sanatları da olmazdı
Karanlıkta kalmamak için
Kitap okunmalı
Aşka ve yaşama sıkıca tutunandır şair
Rodop dağlarını mertçe
seven insandır ….
Osmanlı ve sonraları
Ağıtlar ve destanlarla başlayan edebiyat
Yaşananlar kelimelere dokülmüş
Göç hem dert hem ilham olmuş
Spor spikeri gibi sorunları söyledik
Anadilinde eğitime sahip çıkamadık
Sansürlenen kitaplar ayrı bir dert
Çevirmen olacak
ögretmen bile kalmadı dedi.
Osman Azisin şiiriyle edebiyatı noktaladık
“Sakın düşme kendi gözünden
Dostlar da anlamadılarsa seni boş ver
Yaşa yaşayabildigin kadar
İnsanlar ve sevgiler üstüne!”
Rodopların insanı iki dilli
İki dil iki dert mi, yoksa iki insan mi eder!
Anadilimizi ve bulgarcayı
Birbirine küstürmeden
nasıl oğretebiliriz!
Iki dil yaşama sınavı
Anadil ailemizdir, iletişimdir
Hayatı ilk anadilimizle anlamlaştırmak
Anadilinde hayat
kodlanır dedı Mine Adalı
Dil kimliğimizi oluşturur genlerden ogrenemeyız
Sosyal ögrenmedir,birileri öğretir
On iki yaşa kadar ögrettiysek ne mutlu
Yoksa sonradan yabanci dil öğrenmek gibi olur.
Anadilimizi yaşatılması adına
Aile,cevre ve okul önemli
Masalları anlatmak, kitapları sevdirmek
Siyasilere seslenip çözum aramak…”
Leyla Mestan *Koşukavak
__________________________
bugün Sevdalar, Sevmeler, Sarılmalar analarımızın okşamalarını hatırlatsın…
onların anılarıyla gülebilelim, onların gözyaşlarıyle ağlamasını da bilebilelim…
Kim ne derse desin-dinlemeyelim…kalbimizin sesine kulak verelim-
biz dün buradaydık, bugün de (hele hele de bugün) buradayız ve yarın da burada olacağız diyebilelim…
Sözün kısası –
Biz Analarımızın diliyle Sevmişiz, Seviyoruz ve Seveceğiz-
Herşeyi ve herkesi….Biz varız – varolacağız da ! –
İlelebete dek!!!