Her seçimde olduğu gibi, 25. Mayıs 2014 AB Parlamento seçimlerinde de, kutu içinde kutu olduğu
Önü açık bir süreç: Bulgar Geçiş Dönemiyle ilgili bütünsel analizlerde, bu sürece, totalitarizmden demokratikleşmeye geçiş dönemi
Giriş: Yazımızın 2. (ikinci) bölümünde Bulgaristan’da başlayan ve adına Totalitarizmden Demokrasiye Geçiş Dönemi (TDGD) denen sosyal olguyu
Artık neredeyse 2. (ikinci) yıl yazılarımla sizi arıyorum, sayın okurum seni, senin ilgi alanını bulmaya
Var olma derdindeyiz. Son kalemiz TÜTÜN! Tütün işlerini de öyle bir karıştırdılar ki, hem anlatması,
Politika ile Avrupa Birliği(AB) kuralları futbola benziyor. İlk kırmızı kart belki bize çıkacak. BRÜKSEL ülkemiz
Hoplayıp zıplamaya gerek yok. Çalıp oynamaya, sevinmeye de gerek yok. Politika sahnesinden 24 yıl önce
Şimdi, biz burada, temizlenme deyince, el yıkama, paklanma, ayna başına geçip pudralanma gibi işler düşünmüyoruz.
(değişen bir şey yok) Benim gözlemlerime göre, 2013 yılının arkada bıraktığı en kalın iz,
Dünya’da soylu adam kalmadı gibi. İtalya Başbakanı Berluskoni’dem sonra AB ülkelerinden diğer başbakanların da ipi
T.C. Başbakanı R.T. Erdoğan’ın Keşan miting konuşmasıyla ilgili olarak, “Demokratsiya” gazetesinde yazan ve Bulgar Ulusal
İnsan olmak çok zor, bir arı kadar olabilsek, ama nerede e e e!!! Doğa düzeni
“Noba”TV izliyorum. Bulgaristan’ın “Kosovo” (Karatavuk) köyünden bir röportaj veriyor. Görüntüde, yeşil güz çimeni üzerine kirli
Yazımın birinci bölümünde size Bulgar politikasında şimdiye kadar yüzde yüz geçerli olan “hep bana hep
6 ay önce kurulan Bulgar hükümeti “Rila” dağı’nın “Borovets” (Çam Koru) kış sayfiyesinin beş yıldızlı tesislerinde sosyalist
Ülkemize sığınanlara ev sahipliği yapmak vatandaşlık görevimizdir. Suriyeli kaçak sayısının 200 bin olacağı haberiyle yabancı
Sofya diplomatik erkânı, iktidar ve kamuoyunun seçkin temsilcileri Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçiliği ev sahipliğinde, 2013 Cumhuriyet
Yılbaşında Bulgaristan’a gittiğimde “168 SAAT” ile “Uikent” haftalık gazetelerine abone olmuştum ve gelen gazeteleri okuduktan sonra benim için toplamalarını
HÖH/DSP’nin zamanı dolan eski başkanına karşı parlamento büfesinde sert patlayan eski Kültür Bakanı Vecdi Raşidov’
Bulgaristan’daki gelişmeleri yakından izlemeye çalışıyorum. Sosyalizmin son dönemini kapsayan baskı rejiminden halkın iradesinin ağırlıklı olduğu
Kırcaali çarşısına uzanan ana sokakta Raşidov’un (herkes ona Raşko diye hitap ediyordu) bir ayakkabı dükkânı
Cuma gün parlamentoda ağazını açıp gözünü yuman eski Kültür Bakanı Vejdi Raşidov kamuoyunun beklediği çok
Yaşadığımız toplumsal dönüşüm süreci yani totalitarizmden demokrasiye, dolayısıyla serbest pazar ekonomisine geçişimizin önünde en az