Dr. Nedim BİRİNCİ
Türk dilini öğretmek, Kaşgarlı Mahmud’un yalnızca bir dil bilgini olarak değil, aynı zamanda bir kültür elçisi olarak da önemli bir misyon üstlendiğini gösterir. 11. yüzyılda yazdığı Divânu Lügati’t-Türk adlı eserinde, Kaşgarlı Mahmud Türk dilinin zenginliğini, farklı lehçelerini, kültürel motiflerini ve halkların yaşam tarzını derinlemesine ele alırken, bu dili ve kültürü de öğretmeyi amaçlamıştır. Dilin, bir toplumun kimliğinin, kültürünün ve değerlerinin taşıyıcısı olduğunun bilincindeydi. Kaşgarlı Mahmud’un dil-kültür ayrılmazlığına olan inancı, onu erken bir dilbilimci olarak Türk kültürünü tarihsel bir bellekle sonraki nesillere aktaran bir figür haline getirmiştir.
Türk dilini öğretme çabası, Kaşgarlı Mahmud’un yalnızca dilbilimsel bir hedef güderek yazmadığını, aynı zamanda bu dili ve kültürü tanıtma amacını taşıdığını gösterir. Divânu Lügati’t-Türk, sadece bir sözlük değil, Türklerin geleneklerini, göreneklerini, örf ve âdetlerini, sosyal yapısını ve hatta oyunlarını içeren bir kültür ansiklopedisi gibidir. Mahmud, dil aracılığıyla Türk toplumunun dünyaya nasıl bir kültürel miras sunduğunu da anlatmıştır. Bu eser, Türk milletinin çok boyutlu yapısını yansıtan, dilin ötesine geçerek bir toplumun düşünce tarzını, yaşama biçimini, değerler sistemini anlamamıza yardımcı olmaktadır.
Kaşgarlı Mahmud’un dil-kültür bütünlüğüne olan vurgusu, onun Türk milletinin kimliğini koruma ve yayma çabalarını da içermektedir. Türk dilini Araplara öğretmeyi hedeflemesi, aynı zamanda kültürel etkileşimi güçlendirmek ve Türklerin sahip olduğu değerleri paylaşmak anlamına gelir. Bu da, sadece Türk kültürünü korumakla kalmayıp, diğer milletlerin de bu kültürel zenginlikten faydalanmasını sağlamak amacı taşır. Kaşgarlı Mahmud’un dilini öğretme çabası, bir anlamda kültürel bir köprü kurarak, Türklerin dünya kültür sahnesindeki yerini sağlamlaştırma isteğiydi.
Robert Dankoff ve James Kelly, Kaşgarlı Mahmud’un eserini değerlendirirken, onun Türk dili ve kültürüne yaptığı katkıları şu şekilde özetler: “Tüm bunlar, Türklerin Tanrı’nın tasarımında üstünlüğüne ve Türk olmayan Müslümanların Türk kardeşlerinin dilini ve geleneklerini bilmelerine ihtiyaç duyduğuna ikna olan bir uzman ‘saha araştırmacısı’ tarafından toplanan Ortaçağ Türklüğüyle ilgili temel verilerdir.” Kaşgarlı Mahmud, Arap filologlarının Araplar için yaptığı gibi, Türklerin dilini, şeceresini ve kültürünü düzenleyip açıklayarak, Türklerin kimliğini ve kültürünü sistematik bir biçimde belgelemiştir. Bu, onun sadece bir dil bilimci değil, aynı zamanda bir kültür elçisi olduğunun da kanıtıdır.
Divânu Lügati’t-Türk, Türk dili ve kültürüne dair eşsiz bir kaynaktır. İçerdiği bilgilerin derinliği ve kapsamı, bu eseri yalnızca Türkoloji alanında değil, aynı zamanda dilbilim, tarih ve sosyoloji gibi farklı disiplinler için de önemli bir başvuru kaynağı haline getirmiştir. Kaşgarlı Mahmud’un bu eseri, Türklerin tarihsel, kültürel ve sosyal yapısını anlamak isteyenler için vazgeçilmez bir referans kaynağıdır. Bugün, bu eser hâlâ araştırmacılar için çok kıymetli bir kaynak olmayı sürdürmektedir.
Sonuç olarak, Kaşgarlı Mahmud’un Divânu Lügati’t-Türk adlı eseri, Türk dilinin ve kültürünün ne denli zengin ve derin olduğunu gözler önüne sermektedir. Onun bu eseri yazarken taşıdığı misyon, sadece Türk milletinin kendi kimliğini tanıması ve koruması değil, aynı zamanda dünyaya bu kültürel mirası tanıtmaktır. Bu, Türklerin tarihsel miraslarının ve kültürel değerlerinin global bir boyutta paylaşılmasına olanak tanımış, kültürler arası etkileşimi teşvik etmiştir. Kaşgarlı Mahmud, Türk dilinin ve kültürünün bilincinde olan, bu değerleri nesilden nesile aktarmayı başaran bir düşünürdür.