Her ülkenin kalitesi halkına verdiği değerlerle ölçüldüğü gibi, her çocuğun davranışında da ailesinin etkisi vardır. Özellikle de anneler çocuklar üstünde büyük bir etki bırakırlar.
Geçenlerde birkaç arkadaş bir araya gelince çocukların şikayetleri konumuz oldu.
Eve gelince biraz araştırdım çocuk psikolojisi uzmanları bu konularda çok çok derinlere indiklerini gördüm.
Ailede devamlı şikayet duyarak büyüyen çocuklar aynen bu geleneği sürdürürcesine devamlı şikayetçi olabiliyorlar.
Baskı altında yetişenler de bildiklerini bile söylemeye cesaret edemeyebilir hale gelebiliyorlar.
Buna benzer bir sürü örneklerle dile getiriliyor çocuk eğitimi.
Bir örnek;13 yaşlarında bir kız çocuğu devamlı vay belim, vay bacaklarım diye şikayet ediyormuş her oturup kalktığında.
Kız çocuğunun sağlık durumu kontrol altına alınıyor ve belirli bir testlerden sonra küçük kızın çok yaşlı bir ana annesini yanında yaşadığı ortaya çıkmıştır.
Aynen genetik bir hastalık gibi yaşlı ninesinden duyduklarını uyguluyor her oturup kalktığında acıları varmış gibi. Yani biz büyükler, küçüklerin karşısında onları küçük görüp, verdiğimiz sözleri tutmazsak, sık sık fikir değiştirebiliyorsak büyümekte olan çocuğumuzun sözlerinin arkasında olmasını bekleyemeyiz.
Bu gibi davranışlarla yüz yüze geldiğimizde, onları rencide etmeden, yalancılıkla veya sözünde durmamakla suçlamadan, önce onun bu gibi davranışları bizleri çok üzdüğünü açık seçik anlatabiliriz. Evet demeden önce kendisine biraz daha zaman tanımayı öğretmeliyiz.
Böylece sözünü değiştirmek zorunda kalmayacağını ve kendisi için de, yakınları içinde daha güvenilir kişi olacağını kibarca anlatmalıyız.
Sözlerinden çabuk dönen insanlara güven bağlanmayacağını.Ve yarınlarda daha güvenli ve kaliteli arkadaşlar kazanması için kendisinin de güvenilir bir insan olarak yetişmesinin yararlarını onun almayabileceği dilde hatta örneklerle dile getirmeliyiz.
Çünkü onlar çocuktur, her şeyi çabuk kavrarlar ve iyi bir oyuncu gibi her role yakışırlar.
Henüz körpe bir fidan-dırlar, dallarını dilediğimiz yere eğebiliriz ama her şeyden önce bizim doğru ağaç olmamız gerekiyor.
Firdevs BÜYÜKATEŞ
KIRKLARELİ