Bitlis’in Nemrut ve Süphan dağlarıyla çevrili Van Gölü kıyısındaki naif bir ilçesi olan Ahlat, Türklerin Anadolu’ya giriş kapısıdır desek abartmamış oluruz. Bu tarihi ilçe, doğal güzelliği ve bereketli ovaları nedeniyle Urartulardan Osmanlılara kadar pek çok devlet ve hanedanı kucaklamıştır. Bu bölge geçmişte barındırdığı tüm uygarlıklardan izler taşıyor; böylece Selçuklular buraya “Kubbet-üs İslam”, Osmanlılar “Atalar Şehri” ve Evliya Çelebi “Oğuzların Şehri” adını vermiştir. Eski Ahlat’ın merkezine Harabeşehir (Harabe-kasaba) denir.

Ahlat, içinde barındırdığı görkemli tarihi ile bir açık hava müzesine dönüşmüştür. Selçuklulardan kalan kaleler, camiler, köprüler, hamamlar ve zaviyelerle dolu dev bir açık hava müzesidir. Dünyanın en büyük Türk-İslam açık hava mezarlığı da burada bulunuyor. Zamana meydan okuyan mezar taşları ve özellikle tonoz tipi mezarlar Ahlat’ı cazibe merkezi haline getiriyor.

Selçuklu Meydan Mezarlığı’nda bulunan mezar taşları, bölgenin tarihine ışık tutan kabartma, yazıt ve motiflerle süslü birer sanat eseridir.

Atalar Şehri Ahlat’da bulunan mezar taşları Selçuklu dönemi yanında Şah-Ermeniler , Eyyubi hanedanı, Moğol ve Safevi dönemi mezar taşları da bulunmaktadır.

 

Ahlat Mezar Taşları

Kentin tarihi M.Ö. 900 yılına, Urartu dönemine kadar uzanır ancak mezar taşları orta çağdan kalmıştır. Mezar taşları Selçuklu dönemi yanında Şah-Ermeniler , Eyyubi hanedanı , Moğol ve Safevi dönemine de aittir. Bu dönemler, 12-15. Yüzyıllara karşılık gelir. En önemli mezar taşları Harabe şehir mezarlığı, Taht’ı Süleyman mezarlığı, Kırklar mezarlığı, Kale mezarlığı, Merkez olarak bilinen mezarlıklardadır.

UNESCO Dünya Kültür Mirası Geçici Listesi’nde yer alan Selçuklu Meydan Mezarlığı, İkikubbe semtinde 210 metrekarelik bir alanda yer alıyor ve dünyanın en büyük İslami mezarlığı olarak biliniyor. Yaklaşık 8.200 mezardan oluşan mezarlık, her yıl binlerce yerli ve yabancı turisti ağırlıyor. Bölgede uzun süredir yapılan arkeolojik kazılarda ortaya çıkarılan mezar taşları, Arapça yazıtlar, motifler, ayetler ve Esma-ül Hüsna (Allah’ın 99 İsmi) yazıtlarıyla ziyaretçileri zaman yolculuğuna çıkarıyor.

Ahlat’ta bulunan mezarlıklardan bir kesit.

 

Ahlat’ta iyi korunmuş 1300 mezar taşı ise çok önemlidir. Mezar taşları Selçuklu dönemi olarak nitelendirebiliriz. Bu mezar taşları benzersiz durumdadır. Çünkü hepsi birbirinden ayrı ve farklı boyutlara sahip buda taşların hepsinin farklı cazibeye ve niteliğe sahip olduğuna işaret ediyor.

Mezar taşları ve lahitlerde Kuran’dan ayetler, hadisler, taşları inşa eden ustaların isimleri ile İslam ve Türk sanatında yoğun olarak kullanılan bitkisel bezemeler ve geometrik motifler yer almaktadır.

Ahlat Mezarlığı, Türk İslam tarihine ışık tuttuğu kadar  dünya turizminde de önemli bir yere sahiptir.

 

http://trdergisi.com/en/the-first-major-turkish-city-in-anatolia-ahlat/ sitesinden yararlanılmıştır.

Bir önceki yazımız olan Pandemi Süreci Antik Kent Petra’da ki Eşekleri Aç Bıraktı başlıklı makalemizde PETA, Petra ve Petra antik kenti hakkında bilgiler verilmektedir.

 
 

 

 

Yazar