Toplam 2682 yatak kapasitesine sahip olacak olan “BAŞAKŞEHİR ŞEHİR HASTANESİ”nin 1035 yatak kapasitesindeki ilk bölümü bugün açıldı. İçinde bulunduğumuz ve tüm Dünya’nın başa çıkmaya çalıştığı bu olağanüstü sağlık sorunu süregelirken böyle bir tesisin açılmasını televizyonlarda gururla izledim. Bu gurur duygusunu iki farklı noktadan irdelemek istiyorum.

İlk olarak birçok arkadaşımın bildiği gibi 30 sene elektronik imalat yaptım, ses sistemleri ürettim. Türkiye’de transistörlü enstrüman amplifikatörlerini seri olarak ilk üreten firma olan “Bojidar Elektronik Sanayi”nin sahibiydim. Bu bağlamda işi bilen biri olarak Türkiye’deki elektronik sanayinin geldiği nokta gerçekten gurur vericidir.

Başlangıçta, 155 Solunum cihazı 475 yatak başı monitör devreye alındı. Teslim edilen solunum cihazlarının 100 adedi yerli imalat! Bu solunum cihazlarını üreten Baykar yetkilisinin beyanına göre 15 Mayıs’ta tamamı hizmete girecek olan hastaneye bir ay içinde 400 solunum cihazı daha teslim edilecek. Firma yetkilisi röportajında bu üretime katkı veren firmaların adlarını da okudu. Aralarında iyi tanıdığım firmalar var ve gurur duydum. Elbirliği ile bu kadar kısa sürede bu işin başarılması övgüye lâyık.

Dünya’nın devleri bu salgında sınıfta kaldı. New York’ta yeterli solunum cihazı yok! Sanayi devleri Avrupa ülkelerinde çok yaşlı olanların solunum cihazlarına bağlanmadıkları haberlerde yer alıyor. Sayın Cumhurbaşkanı video konferans ile başlandığı açılışta; bugün ülkemizde 5400 tam donanımlı araç ve 19 hava aracıyla en modern ambulans filolarından birine sahip olduğumuzu söyledi.

Ambulans filomuzun mevzu edildiği bu noktada şu ikinci hususa da yer vermek istiyorum: Facebook’ta paylaşmadım ama çok yakın arkadaşlarım biliyor. 24 Şubat’ta bir kalp krizi geçirdim! İlk müdahaleyi yapan Avcılar Murat Kölük Hastanesi’nin acil servisi ivedi olarak bir üst hastaneye sevk edilmem gerektiğine karar verdiği esnadan kısa bir süre sonra 112 Acil Servis’in bu 5400 tam donanımlı ambulanslarından biri ile Halkalı Mehmet Akif Ersoy Göğüs Kalp Damar Cerrahisi Eğitim Araştırma Hastanesi’ne gönderildim. 3 gün koroner yoğun bakım servisinde tek kişilik odada kaldım ve anjiyo oldum. Çok şükür ki şimdi çok iyiyim. Hastanenin imkânlarını yine bir elektronikçi gözü ile irdelerken yine gurur duydum.

Özel bir hastaneye, marka bir hastaneye gitseydim herhalde 60/70 bin liraya mal olacak bu işlem; BAĞ-KUR emeklisi olarak sadece bir imza atarak bana sağlandı.

Bu yazı; bugün “BAŞAKŞEHİR ŞEHİR HASTANESİ”nin açılışını izlerken, yurdum insanlarının kavuştuğu imkânlardan gurur duyan bir vatandaşın içten gelen kelimeleridir. Aklıma Şubat’ta yaşadığım süreç geldi!

Yazıma siyasi dokundurma/yorum yapan, siyasi hezeyanda bulunan olursa silerim…

BU ÜLKEDE GÜZEL ŞEYLER OLUYOR…
0 Nisan 2020
Bojidar Çipof

Görüntünün olası içeriği: gökyüzü ve açık hava
 
 
 

Yazar