24 Şubat 2022’de Rusya’nın Ukrayna topraklarını işgaliyle başlayan Rusya-Ukrayna Savaşı ile Ukrayna’nın, Rusya’ya karşı başarılı olması için büyük destekler geldiği görülmekte ve bilinmektedir. Ukrayna’nın en büyük destekçisi Amerika Birleşik Devletleri (ABD)’nin yeri kuşkusuz ki ayrıdır.

Ancak unutulmamalıdır ki; Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, Rus işgal harekâtı başlamadan kısa bir süre önce “ABD’nin siyasi manevra alanı kazanmak ve Kremlin ile Moskova’nın Donbass üzerindeki kontrolünü güçlendirecek bir anlaşma yapmak için Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in savaş tehdidini özellikle abarttığını”[1] söylemiştir. Ayrıca Rus işgal harekâtının hemen öncesinde ve ilk iki gün özellikle ABD ve NATO “çatışmaya asker göndermeyeceklerini” açıklamışladır[2].

Bu arada Ukrayna-Rusya savaşı bahanesiyle Batı Trakya ve Adalar Denizi başta olmak üzere Yunanistan’ın hemen her bölgesine askeri yığınak yapan ABD, yaklaşık 120.000 askeri ile kurduğu 9 askeri üs merkezine yerleşmiştir[3]. Yüz yılı aşan bir süredir devam edegelen Türk-Yunan geriliminin, ABD’nin Yunanistan’a üsler kurarak yerleşmesi ile farklı bir boyuta evrildiği görülmektedir.

Zira son zamanlarda şiddetlenen hatta savaş senaryolarının dahi konuşulduğu ama geçmişi çok öncelere dayanan Türkiye-Yunanistan arasındaki mücadelede Yunanistan; siyaseten Batı ülkelerinin, dini açıdan ise Ortodoks Hristiyan olmaları nedeniyle Rusya’nın himayesinde olmuştur. “Batı’nın şımarık çocuğu” unvanı ile müsemma Yunanistan, Osmanlı Devleti’ne karşı isyan ettikleri 1820’lerden itibaren her hal ve şartta Batı’dan ve Rusya’dan destek görmüştür ve hala da görmektedir.

Ancak gözden kaçırılmaması gereken birkaç husus olduğu muhakkaktır.

ABD, Rusya’ya karşı Yunanistan sahasına yerleşiyor ise kuzeyde Bulgaristan ve Romanya’nın Ukrayna’ya daha yakın ve doğrudan Karadeniz’e kıyıları olduğu göz ardı edilmiş olmaz mı? Bulgaristan ve Romanya sahası; askeri strateji açısından kara, hava ve deniz üzerinden ABD kuvvetlerine büyük avantajlar sağlayacağı için Rusya daha büyük oranla baskı altına alınabilecektir.

Yunanistan, Ortodoks Hristiyan Rusya ile dini açıdan aynı yelpazede yer aldığı halde ABD’ye Rusya’ya saldırı için üsler kurmasına izin verir mi? Siyasi otorite izin verse bile Yunan halkı bunu kabul eder mi?

Dolayısı ile Yunanistan’daki ABD askerlerinin bulunması konusunda özne Rusya olmasa gerek.

***

Bir başka husus ise Yunanistan-Çin ilişkileridir.

Pekin’de Büyükelçiliği, Guangzhou, Hong Kong ve Şanghay’da konsoloslukları olan Yunanistan’ın Çin ile ilişkilerinin başlangıcı M.Ö. 5. yüzyıla kadar uzandığı bilinmektedir. Çağdaş dönem itibariyle Çin, 1947 yılında Atina’ya büyükelçilik açmıştır. 5 Haziran 1972 yılında tam manasıyla karşılıklı diplomatik ilişkilerin hayata geçirilmesiyle başlayan ikili ilişkiler, 2006’da “Kapsamlı Stratejik Ortaklık” seviyesine yükseltilerek sayısız anlaşma ve mutabakat zabıtları[4] halinde yeni bir sürece evrildiği görülmektedir.

Bu arada, uzun bir süredir ABD-Çin arasında yaşanan gerilim olduğu uluslararası kamuoyu tarafından fevkalade bilinmektedir. Ki, ABD bu eksenli olarak uzun bir süredir Pasifik Bölgesine güç kaydırmaktadır. Hatta en son Tayvan-Çin geriliminde savaşın eşiğine gelindiği ve ABD’nin Tayvan’ın yanında sergilediği duruşu nedeniyle muhtemel ABD-Çin savaş senaryoları konuşulmuştur.

O halde daha farklı sorular da akla gelmektedir; çünkü son yıllarda Çin-Yunanistan ilişkilerindeki gelişmeler ABD ve Avrupa Birliği (AB) tarafından gayet iyi bilindiği halde Yunanistan’a karşı neden müsamahalı davranılmaktadır?

12 Kasım 2019 tarihinde Yunanistan’ı ziyaretinde Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis ile bir araya gelen Çin Devlet Başkanı Xi Jinping; “Çin ve Yunanistan, kendilerini Yeni İpek Yolu Projesi’ni geliştirme konusunda doğal müttefikler olarak görüyor” ifadelerini kullanmıştır. Bu arada Yunanistan; sanayi, limanlar, demiryolları ve havaalanları ağları gibi komplike bir yatırım programlarıyla Pekin-Londra hattı ile birlikte Asya, Avrupa ve Afrika ülkelerine bağlayacak olan 906 milyar euro değerindeki dev projeli “Bir Kuşak, Bir Yol” projesini desteklediği[5] bilinmektedir.

Ancak inşa süreci devam etmekte olan “Bir Kuşak, Bir Yol” projesine dev bütçeler ayıran Çin’e karşı bazı AB ülkelerinin temkinli oldukları da hatırda tutulmalıdır. Zira gelecekte AB üyesi olması muhtemel ülkeler arasında görülen Karadağ ve Sırbistan başta olmak üzere Balkan ülkelerine Çin’in yatırımlar ile yerleşmesini tedirginlikle yakından takip eden AB[6], Yunanistan’ın en büyük limanı olan Pire’nin %67 hissesinin Çin Devleti kontrolündeki Çin Okyanus Taşımacılığı Şirketi’ne (COSCO) satmış olduğunu, konteyner kargo rıhtımlarını geliştirmek ve işletmek konusunda[7] 35 yıllık imtiyaz vermiş olduğunu göz ardı etmiş olabilir mi?

Yunanistan’a yerleşen, Yunan limanlarını ve adalarını da üs merkezlerine dönüştürmeye çalışan ABD’nin Yunanistan ile Çin arasında imzalanan onlarca anlaşmayı bilmemesi mümkün mü?

Bu sorular dikkate alındığında ABD’nin Yunanistan sahasında Çin ile nasıl bir ilişkisi ve diyaloğu olabilir?

ABD ve AB, Yunanistan’ın Çin ile stratejik ilişkiler geliştirmesine sessiz kalmalarının arkasında ne olabilir?

Sonuç Olarak;

Yunanistan’ın yaşadığı ekonomik krizler dönemini fırsata çeviren Çin, Afrika ülkeleri başta olmak üzere ekonomik ilişki içerisine girdiği diğer ülkeler gibi Yunanistan’a da aşırı borçlandırma sistemi ile yatırımlar yaparak girmiştir.

AB ülkeleri Çin’e karşı temkinli yaklaşsalar da ABD’nin neredeyse savaşın eşiğine kadar vardıkları bir süreçte NATO üyesi ve stratejik ortakları Yunanistan’ın Çin ile ilişkileri nedeniyle cılız ve adeta göstermelik tepkiler sergilemeleri ama buna mukabil Türkiye’ye karşı son dönemlerde takip ettikleri düşmanca tutumları dikkat çekicidir.

ABD’nin Yunanistan sahasına yerleştirdiği devasa askeri yığınağının hedefinde Rusya olmadığı her geçen gün daha da netleşmektedir. Zira Irak, Suriye, Doğu Akdeniz, Yunanistan, Ukrayna, Almanya ve Gürcistan üzerinden Türkiye’yi kuşatma altına alan ABD ile esasında Türkiye Suriye’de PKK’nın PYD kolu üzerinden dolaylı olarak ama fiilen sıcak bir çatışma/savaş içerisinde oldukları hatırda tutulmalıdır.

Irak’ta sivil halka karşı provokatif bombalama eylemleri yaptırılan PKK ve diğer terör grupları üzerinden bölge halkının Türkiye’ye düşmanca tutum sergilemelerini hedefleyen İran’ın Şii nüfusun hamisi rolü ile hareket ettiği görülmektedir.

ABD’nin, Rusya-Ukrayna Savaşını, Rusya’nın kaybetmesi halinde Yunanistan üzerinden ama Yunanistan’ı sahaya sürerek Türkiye’ye karşı bir saldırı hazırlığı içerinde olduğu alenen görülmektedir. Bu olasılığa karşı Türkiye’nin İran sınırının da güvenliğini zafiyete uğratmanın hedeflendiği anlaşılmaktadır.

Dolayısı ile Türkiye kamuoyunun bir taraftan Yunanistan sahasında ABD’ye, diğer taraftan Irak sahasında İran’a odaklanmaları hedeflenirken; BM Daimî Üyesi Çin ile Yunanistan’ın stratejik ortaklık düzeyinde ittifak kurmasının, Türkiye aleyhine bir gelişme olduğu muhakkaktır. O halde Yunanistan sahasında ABD ile Çin’in danışıklı bir ilişki yürüttükleri anlaşılmaktadır.

Son Söz Olarak;

Türkiye karar alıcı mekanizmalarının; Yunanistan-Çin-ABD ilişkilerini yakından takip ederek, Türkiye’nin olası savaş senaryoları da dahil olmak üzere bütün planlarını bu eksende dizayn etmeleri gerektiği değerlendirilmektedir; çünkü Pasifik Bölgesinde savaşın eşiğine kadar gelen ABD ile Çin’in, Yunanistan sahasında birbirlerinin sanki yokmuş gibi hareket etmeleri yeni Sykes-Picot Anlaşması olasılıklarını çağrıştırmaktadır.

                        :

İsmail CİNGÖZ; Uluslararası Siyaset Uzmanı, BULTÜRK Ankara Temsilcisi. TDPB Basın Kulübü Başkanı. cingozismail01@gmail.com

 

[1] Sputnik News; “Politico: Zelenskiy, Biden’ın Rusya ile Anlaşmaya Varmak İçin Savaş Tehdidini Abarttığından Korkuyor”, 29.01.2022.

[2] İsmail CİNGÖZ; “Rusya’nın Yenilgi Senaryosundaki Son Perde”, Medya Vatan, 03.03.2022.

[3] İsmail CİNGÖZ; “Amerika’nın Truva Atı Yunanistan”, Medya Vatan, 20.06.2022.

[4] Georgios ILİOPOULOS (Yunanistan’ın Çin Büyükelçisi); “Yunanistan ve Çin İş Birliğini Destekliyor”, CRI Türk, 06.06.2022 (https://criturk.com/yunanistan-ve-cin-is-birligini-destekliyor/, Erişim Tarihi: 04.09.2022.)

[5] Abdussttar BEREKAT; “Şi: Yunanistan, Küresel Ticarette Çin’in Doğal Bir Müttefiki”, Şarkül Asvat, 12.11.2019.

[6] Teoman Ertuğrul TULUN; “Yunanistan, Avrupa’da Çin’in Bir ‘Truva Atı’  Mı Yoksa ‘Ejder Başı’ Mı?”, AVİM, 29.11.2019.

[7] Abdussttar BEREKAT; a.g.m.

Yazar