Sofya diplomatik erkânı, iktidar ve kamuoyunun seçkin temsilcileri Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçiliği ev sahipliğinde, 2013 Cumhuriyet Bayramı’nı Princess-Dedeman konukseverliğiyle kutladı. 90 yıl önce, tarihin en büyük imparatorluklarından birinin yerine, hem saltanata hem de emperyalizme karşı çifte zaferler kazanarak Cumhuriyet ilan eden bir halkın çağdaş medeniyet duygusuna gömülmek ve Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk ile bir daha ruhen de olsa birlikte olmak, örgütleyicilerin çok ince bir zarifliği sonucu olanaklı oldu.

Sayın Büyük Elçi İsmail Anmaz görev süresinin tamamlanması vesilesiyle kendisiyle son buluşma anlamına da gelen bu törenin sadeliği, ev sahipleri ile bütün dünyadan konukların içtenlikle kaynaşması, bir Balkan Başkentinde geleneksel Türk kültürünün çağdaş bir Avrupa ortamında yaşanması açısından daha önce görülmemiş bir kutlamaydı.

XXI. yüzyılın başında öz kaynaklarına dönmeye açılan ve devamcıları olduğumuz Osmanlıda Beylerbeyliği Başkenti olan güzel Sofya’da dünyanın gözde diplomatlarının ve yerli seçkinlerin önünde herkesin ruhuna hitap eden keman eserlerinin etkisi altında oluşan misafirlere “kendinizi evinizde hissediniz” havası, emsalsiz bir ustalıkla yaratıldı.

Böylesi bir şöleninde, resmiyeti aşarak halka inen diplomasiye emsal bulmak hakikatken zor olur.

Bulgaristan Dış İşleri Bakanı Volgin’in hazır bulunduğu, Amerika’dan Çin’e, Rusya’dan Avrupa ve Araplara tüm Elçilik temsilcilerinin Türkiye Cumhuriyeti’ne ve Büyük Atatürk’e sonsuz saygı gösterisine dönüşen bu yoğun katılım, aslında Türkiye’nin modern dünyadaki rolüne, Orta Doğu’da ve Balkanlar’da barışı koruma ve kalıcı güvenlik sağlama çabalarına, ayrıca dünyanın yüzyılın başından beri aşamadığı derin bunalıma uyguladığı yeni yaklaşıma olan büyük takdirin de bir ifadesi oldu.

İki devletin NATO üyeliğine bağlı yakınlığı, Bulgaristan’ın AB üyeliğinden ve Türkiye’nin de AB aday üyeliğinden güç alarak katlanan ekonomik ve ticari işbirliği ve yardımlaşma, Bulgarların yaz tatillerini Ege ve Akdeniz sahillerine Türklerinse kış turlarını Panporovo, Borovets ve Bansko pistlerine yönlendirmesi, değişen bakış açıları, geçmişte kalan önyargılar ve itirazlar, iyi komşuluk geleneğinden gelen ve ortak sofralarda buluşan damak tatları yıldönümü kutlamasını bambaşka renklerle ve tadına doyulmaz sohbetlerle donattı.

Bulgaristan Türk ve tüm Müslümanlarının politik örgütü olan Hak ve Özgürlükler Partisi Genel Başkanı Lütfü Mestan’ın kutlamaya katılımı kısa süreli ve ayaküstü oldu. (17.02.2011 tarihinde “OSMANLI SOY KIRIM YAPMIŞTIR” parlamentoda ATAKA partilileri ile birlikte oylamasında evet oyu kullandığından olabilir mi bilemiyoruz?)

Baş Müftüsü Hacı Mustafa öncülüğünde yerli İslami erkânın törende hazır bulunması, laik bir devlet olan Türkiye Cumhuriyeti’nde dini hak ve özgürlüklerin genişlemesi, bu topraklarda Osmanlı çağından kalan ve yüksek tarihsel ve mimari değere sahip olan camii, medrese, han, kervan saray ve hamamların onarılıp modernleştirilerek kapılarını halk kullanımına açması gibi konularda öngörülü temaslarda bulunması çok yararlı oldu.

Totalitarizmden çıkıp demokrasiye açılırken zorluklarla dolu bir geçiş dönemini ardında bırakan Bulgaristan’ın komşu külüne muhtaç olduğu günlerde Türkiye halkı hep kuzey komşusunun yanında oldu. İyi komşuluk karşılıklı yarar sağlayan işbirliğine boy atarken en büyük katkıyı sağlayan Türkiye’nin dev şirketlerinden “Doğuş Holding”, “Mapa-Cengiz Konsorsiyum”, “Şişe Cam” AD, birçok yüksek mimarlık, inşaat, tekstil, gıda şirketi,  yükseköğrenimlerini Bulgaristan’da gören öğrenci dernekleri temsilcileri vb. kutlamaya etkin katıldı.

Cumhuriyetin atası Mustafa Kemal’in Sofya askeri ataşeliği yıllarından anılar canlandıran Bulgaristan Türk aydınları ilgi çekti. “Atatürk ve Bulgaristan” konusunu dikkatle izleyen üniversiteliler Müttefikler Arası Savaşta Makedon çetelerin Güney Batı Rodoplar’da Pomak köylerine saldırılarının durdurulmasında sonuç belirleyen rol oynayan Mustafa Kemal’in diplomatik incelikleri üzerine odaklandı.

Dünya mazlum halklarına örnek olan, pek çok Bulgaristan Türkü’nün de elinde silahla katıldığı, yaralandığı, esir düştüğü, can feda ettiği Türk halkının Ulusal Kurtuluş Savaşı’ndan doğan Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihsel rolüne ve ilkelerine değinen aydınlar konuya ilişkin Bulgarca kitaplara işaret ettiler.

Deliorman’dan olup Çanakkale zafer meydanlarını gidip gören ve Cumhuriyetin kuruluş yıldönümüne heyecan katan konukların anıları dinlemeye değerdi. Atatürk zaferlerinin Bulgaristan Türklerinin de zaferi olduğu, Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyetin de Bulgaristan Türklerinin Cumhuriyeti olduğu, tüm soydaşlarımızın kalbinde yaşadığı gururla dile geldi.

Törene katılan ve ayrı bir köşede toplanıp kendi aralarında dertleşen Hak ve Özgürlükler Partisi Merkez Yürütme Kurulu ve milletvekili grubu diğer konuklarla kaynaşmadı, kaynaşamadılar.

XXI. yüzyılın özünü belirleyen ve T.C. Başbakanı Sn.Recep Tayip Erdoğan önderliğinde güç toplayan,  Atatürkçülük ve Cumhuriyet ruhunu daha da zenginleştirerek genişletme atılımını henüz kavrayamayanlar olsa da, çağ atlayan Türkiye Cumhuriyeti’ni yükseklere taşıyan motorun Atatürkçülük ve Cumhuriyet sevdası olduğunu anlamayan kalmadı.

Genç ve enerjik bir duayen oluşuyla sevgi ve saygıların en güzeline layık, bulunduğu hizmetlerle her zaman kalplerimizde yaşayacak değerli Büyük Elçimiz Sn. İsmail Anmaz ve yönettiği genç ve usta diplomat orkestrası geçmişi geleceğe bağlayan bu geceyi hatıralardan silinmeyen bir şarkı gibi sundu. Sofya böyle bir kutlama yaşamamıştı Bulgaristan’da Türk-Müslüman topluluğa böyle bir gururu yaşattığınız için sizlere minnettarız.

 

Seyhan Özgür

Yazar