“Şimdi bizim disiplinli olmamız, tevazu içinde, insanoğlunun var olma anlamına inanmamız gerekiyor”

Koronavirüsten dolayı birçok Avrupa ülkesinde devam eden OHAL ve sıkı güvenlik önlemleri, Paskalya bayramı için ülkelerine dönmek isteyen binlerce Bulgaristan vatandaşının planlarını suya düşürdü. İtalya’dan Bulgaristan’a yolculuk yasağı ve “Evde kal” çağrıları anlayışla karşılandı. Bu dönemlerde sağlık ve yönetimlerin virüsün yayılmasını önlemek için aldığı tedbirlere itaat etmek çok önemli.

30 yıldan beri Roma’da yaşayan Aneta Rinaldi bu günler gerçek sınama ve zorluklardan geçme dönemidir. Sofya’da yaşayan yaşlı anne, babasına gidemediği için çok üzgün. Aneta, karantina döneminde evinden çıkmasa da, Roma’da, Sofya’da ve dünyada olup, bitenleri durmadan takip ediyor.

İlk analize ettiği alan ise kültür oluyor. Bu da çok doğal, çünkü Aneta bir sanat adamıdır. Ulusal televizyon ve farklı mimarlık galerilerinde tasarımcı olarak çalışıyor. Aneta, Roma’da “Bulgar galerisi” olarak bilinen Bulgar Sanat Merkezi’nin de sanat direktörüdür.

“Galeri şu an kapalı ve biz iflasla karşı karşıyayız. Bize geri kalan tek teselli, kültüre yaptığımız katkı olacaktır” diyor üzüntüyle Aneta:

“Tarihe dönecek olursak, hastalık, veba, savaş gibi felaketler daha sonra kültüre büyük bir ivme kazandırmıştır. İnsanın inandığı değerlere başvurma ihtiyacı böyle dönemlerde daha belirginleşiyor.  Papa Franciscus İtalyan halkına hitap ederken, halkı korkmamaya ve makamların dediğine uyamaya davet etti. Papa’nın çağrısı bu yöndeydi. Disiplinli olmak ve tevazu içinde, insanoğlunun var olma anlamına inanmamız gerekiyor”. 

İtalyanlarda hayran kaldığım, bunu artık Bulgaristan’da da gördüğüm bir şey var- karşılık sohbet, müzikle, şarkıyla temas ve paylaşma isteği çok güzel.

İtalya’da balkonlardan beraber şarkı söylemenin arkasında gizli asıl olgu ise, vatan sevgisi. Onların meşhur dayanışması da göz önüne alınırsa, dinin de önemli olduğunu anlarız. Çünkü her din, insanlara dayanışma ve paylaşımı öğretiyor.

İtalya’da bu krizle beraber “yeni yoksullar” sınıfı gündeme geldi. Unlar şimdi diplomasını almış avukatlar, yeni mezun olan üniversiteliler ve eğitimli gençlerdir. Bu fırtınada iflas eden ve kapıları kapatan şirketler, beraberinde hem işsizlik, hem de yeni sınıf yoksulların doğmasına neden oldu. Bu ekonomik kriz ve parasızlık ortamında İtalyanlar birbirine yardım etmeyi ve moral vermeyi çok iyi biliyor.

İtalya’da toplumun gözü ve umudu şimdi doktorlarda. Ancak doktor ve sağlık görevlileri arasında çok Covid- 19 hastası tespit edildi. Ölen doktorların sayısı 60’ı geçti. Gönüllüler ise çok fazla. Hatta Acil Servis ve Kızılhaç’ın 300 hemşire ihtiyacı çağrısına tam 3700 gönüllü kişi başvurdu. Gençlerin ve çocukların evde kalmaları ve daha disiplinli olmaları gerekir.

“İtalya’da evden mazeretsiz çıkanlara 4- 5 bin avro para cezası veriliyor. Sokakta kontrol devriyelerini gezen polislerin sayısı, yaya vatandaşlardan fazla. Daha ciddi kontrol gereken yerlerde askerler de var. Kontrol ve disiplin gerekir. İnsanların kişisel hak ve özgürlüklerinin ihlal edildiğini öne sürenler oldu. Şimdi bu hakları savunma zamanı değil. Şimdi disiplin ve tevazu ile krizden hep beraber çıkmak için evde kalma zamanı”.

Çeviri: Sevda Dükkancı

 

 

BNR

Yazar