İbrahim SOYTÜRK

Fransız Le Figaro gazetesinde çıkan haber, Türkiye’nin ulaştığı vizyonu ve iradeyi ortaya koyuyor: “Türkiye, Charles de Gaulle uçak gemisini de geride bırakarak Akdeniz’in en büyük savaş gemisini inşa eden ülke olacak.”

Bu cümle, sadece bir geminin değil, bir medeniyetin yeniden doğuşunun sembolü. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın TEKNOFEST Mavi Vatan’da verdiği “Milli Uçak Gemisi” startı, Türkiye’nin yalnızca askeri gücünü değil, teknoloji, sanayi ve stratejik öngörü kapasitesini de gösteriyor.

Akdeniz’de Yeni Denge

Akdeniz tarih boyunca güç mücadelelerinin sahnesi oldu. Roma’dan Osmanlı’ya, Fransa’dan İngiltere’ye kadar her büyük aktör, bu denizde varlık göstermek zorunda kaldı. Bugün aynı tablo yeniden şekilleniyor. Artık masanın merkezinde Türkiye var. Fransızların “gururu” Charles de Gaulle bile Türkiye’nin yeni nesil gemisinin gölgesinde kalacak. Bu durum, sadece bir mühendislik başarısı değil, aynı zamanda bölgesel ve küresel dengelerin değişmekte olduğunun işareti.

Milli Vizyonun Getirisi

Milli Uçak Gemisi, Türkiye’nin savunmada dışa bağımlılığı bitirme vizyonunun doğal uzantısı. İHA’lardan SİHA’lara, TCG Anadolu’dan uzay çalışmalarına kadar birçok alanda atılan adımların devamı niteliğinde. Bu projeler yalnızca savaş teknolojileri değil, aynı zamanda barışta caydırıcılık ve stratejik güç demek.

Dünya Yönetimine Giden Yol

Bugün Türkiye, enerji koridorlarıyla, savunma sanayisiyle, insani diplomasi anlayışıyla ve kararlı liderliğiyle “oyun kurucu ülke” konumuna yükseliyor. Milli Uçak Gemisi, bu yürüyüşün denizlerdeki nişanı olacak. Fransız gazetelerinin bile kabul ettiği bu gerçek, aslında dost-düşman herkesin gördüğü bir tabloyu teyit ediyor: Türkiye artık sadece bölgesinde değil, dünyada da söz sahibi.

Bugün atılan adımlar, yarının güçlü ve bağımsız Türkiye’sini inşa ediyor. TEKNOFEST ruhu, gençlerin heyecanı ve devletin vizyonu birleştiğinde ortaya çıkan tabloyu kimse görmezden gelemez. Türkiye emin adımlarla, özgüvenle ve kararlılıkla dünya yönetimine yürüyor.

Yazar