Dr. Nedim BİRİNCİ

İsrail, artık yalnızca Filistin topraklarını kan ve ateşle boğmaya çalışmıyor; gözü dönmüş bir pervasızlıkla İspanya’ya, Türkiye’ye saldırı tehditleri savuruyor. Bu yalnızca bir siyasi hata değildir; bu, aklını kaybetmiş bir devletin kendi varlığını dinamitlemesidir.

Bir ülke, ne kadar silaha sahip olursa olsun, dünya ile savaşarak ayakta kalamaz. İsrail bugün kendisini yenilmez sanıyor, ama aslında kendi mezar taşını yontuyor. Çünkü tarih bize defalarca gösterdi: Zulüm üzerine kurulan düzenler, eninde sonunda kendi ağırlığı altında çöker.

Düşünün; dünyanın dört bir yanına meydan okuyarak nasıl bir gelecek kurulabilir? Dostlarını kaybeden, vicdanları yaralayan, her gün yeni bir düşman yaratan bir devletin uzun ömürlü olması mümkün mü? İsrail, kendi halkının güvenliğini savunduğunu iddia ederken aslında onları büyük bir felakete sürüklüyor. Çünkü bu yolun sonu yalnızlıktır, çöküştür, devletsiz kalmaktır.

Bugün İsrail’i yöneten akıl, körleşmiş bir akıldır. Barışın sesine kulaklarını kapatmış, adaletin çağrısını duymayan bir akıl. Bu gidiş böyle devam ederse, İsrail devleti kendi elleriyle kendisini yok edecektir. Çünkü hiçbir devlet, sadece kan ve nefretle yaşayamaz.

Zaman, kibirli olanı değil, adaletli olanı korur. İsrail bunu görmek istemezse, yarının dünyasında yalnızca kendi küllerinden ibaret kalacaktır.

Yazar