Ibrahim SOYTURK
Yalana ve Yolsuzluğa Yer Yok!
Bir düşün:
Gerçekten hak ediyor musun o koltuğu?
Gerçekten layık mısın o emanete?
Yoksa sadece cebini doldurmak, çevreni beslemek, kendine zırh örmek için mi geldin?
Eğer biz, bu topraklarda bir daha deri değiştirip aynı zehri saçan sahte efendiler görmek istemiyorsak; kontrolümüz acımasız olmalı.
Ne “bizdendir” bahanesi…
Ne “idare etsin” kolaycılığı…
Ne de “bir kereden bir şey olmaz” gafleti…
Herkes bilsin:
Görev, bir miras değil, milletin sana verdiği emanettir.
O emaneti kirletirsen, onu şerefinle değil, utancınla terk edersin.
Bizim işimiz sadece insanlara inanmak değil; onları çözmektir.
– Nasıl yaşar?
– Nereden gelir?
– Kimlerle oturur, kimlerle kalkar?
– Önce ne yapmış?
– Ve en önemlisi: Niçin bizimle olmak istiyor?
Parayı mı arıyor? Gücü mü? Koruma mı? İhale mi?
Yoksa gerçekten bir dava için mi geliyor?
Kontrol formalite olmayacak.
Havalimanında bavulun nasıl tek tek aranıyorsa,
göreve talip olan herkes aynı titizlikle aranacak.
– Mal varlığı,
– Paranın kaynağı,
– Göreve gelmeden önce ve geldikten sonra servetindeki değişim,
– Yakın akrabalarının işleri,
– Ortak olduğu şirketler…
Hepsi! Ama hepsi, aylık, ani, acımasız denetime tabi olacak.
Çünkü gevşediğimiz an, yarın yeni bir “deribey” karşımıza çıkar.
Yeni efendiler, yeni sahtekârlar, yeni asalaklar türemesin diye bu ateş yanacak.
Evet, ateş gibi bir kontrol!
– Temizleyecek.
– Aydınlatacak.
– Gerekirse yakacak!
Bırak beş kişi olsun ama tertemiz,
elli tane aç kurt yerine.
Bırak iş yavaşlasın ama çürümesin.
Bırak az olalım ama onurlu,
çok olalım ama satılmış değil!
Gerçek değişim, laflarda değil;
prensiplere sadakatte, sertlikte, tavizsiz duruşta gizlidir.
Eğer şimdi yapmazsak, yarın bizden çıkacak yeni yalancılar, yeni hırsızlar, yeni çeteler bu halkı yine kemirecek.
Ve o zaman suç onların değil, bizim olacak.
Çünkü bakmamışız, görmemişiz, kontrol etmemişiz!
Unutma:
Geçmişi değiştiremezsin.
Ama bugünden başlayarak, sonu değiştirebilirsin.
Yeni sistemde koltuklar artık çıkarcıların, torpilli asalakların değil;
hakkıyla, alın teriyle, bedel ödeyerek gelenlerin olacak.
O koltuk, parayla satın alınan değil, emeğinle hak ettiğin olacak.
Ve ancak böyle olursa, o koltuk milletin emaneti olarak kalacak.
Yeni bir yol, yeni bir siyaset, yeni bir ahlak inşa etmek zorundayız.
Yukarıdan aşağıya emirle değil;
liderle halkın beraber, omuz omuza, aynı davada yanmasıyla!
Ya şimdi, ya asla.

Sofya’dan Bugüne: Bir Askerin Ruhu, Bir Milletin Sorumluluğu
Bir Kalbin Attığı Yer: Bayrampaşa’da Türk Dünyası
Türk Dünyası Medyasında Tarihi Buluşma: Kazakistan’dan Yükselen Ses
Türk Dünyasının İletişim ve Sanat Zirvesi Almatı’da Başlıyor!
Bulgaristan`da Aşırı Yüklü Kamyonlara Sensörlü Otomatik Ceza Sistemi Başladı
Turan Diyarlara Ayağı Kaldırmak
V. ULUSLARARASI TÜRK DÜNYASI İLETİŞİM VE SANAT SEMPOZYUMU BASIN BİLDİRİSİ
Töre: Kılıçtan Güçlü Bir Miras
Bulgaristan’da Şipka Tüneli İçin Tarih Verildi