Ertaş CAKIR

Günümüzde hepimiz bir telaş içindeyiz. Daha çok çalışıyor, daha çok ekran karşısında zaman geçiriyor, daha az uyuyoruz. Sağlıklı yaşam dediğimiz şey ise hep “yarın başlayacağımız” bir alışkanlık gibi kenarda bekliyor. Oysa sağlığımızı korumak için büyük mucizelere ihtiyacımız yok. Küçük tercihler, basit önlemler, aslında hayatımızı uzatacak en güçlü adımlar.

Geçtiğimiz günlerde elime bir liste geçti: sağlıklı bir yaşam için 67 öneri. İlk bakışta uzun görünüyor ama dikkatlice okuyunca çoğu aslında günlük hayatımızda yapabileceğimiz küçük değişiklikler. Örneğin, uyku… Hepimizin bildiği ama ihmal ettiği bir gerçek: Günde 6-7 saat karanlık bir odada uyumak vücudu yeniliyor. Bir başka öneri, gece yatarken cep telefonunu odadan uzaklaştırmak. Basit mi? Evet. Ama uyku kalitesini artırıyor, beynimizi elektromanyetik yükten koruyor.

Beslenme kısmı da dikkat çekici. Balığı haftada birkaç kez yemek, zerdeçalı sofradan eksik etmemek, domates suyunu günlük alışkanlık haline getirmek… Hepsi bilimsel olarak da desteklenen öneriler. Ama asıl altı çizilen nokta şu: “Doğala dönün.” Plastik tabaklardan, teflon tencerelerden, hazır yiyeceklerden uzak durun. Mevsiminde meyve-sebze tüketin, elmayı kabuğuyla yiyin, sebzeleri sirkeyle temizleyin. Kısacası, anneannelerimizin mutfak bilgeliğine yeniden kulak verin.

Bir diğer önemli uyarı sigara üzerine… Listede çok sert bir ifade var: “Sigara içiyorsanız akciğer kanseri olma ihtimaliniz %85-90’dır.” Bu belki kulağa ürkütücü geliyor ama gerçek bu. Bıraktığınızda bile vücudunuzun toparlanması on yıl sürüyor. Yani ne kadar erken bırakırsanız, o kadar kârlısınız.

Tabii işin ruhsal tarafı da unutulmamış. Stresin kanseri tetiklediği artık herkesçe biliniyor. Bunun çaresi de aslında çok uzaklarda değil: Aile sevgisi, güçlü bağlar, elimizdekilerle mutlu olmayı bilmek. Bir bakıma, modern dünyanın karmaşasına karşı en güçlü “ilaç” şükretmek ve paylaşmak.

Evet, 67 madde uzun bir liste olabilir. Ama her biri hayatımıza ufak ufak eklenebilecek basit öneriler. Hepsini aynı anda yapmak zorunda değilsiniz. Bugün birinden başlayın: belki akşam yemeğinde kızartma yerine haşlama tercih edin, belki yarın sabah aç karına bir bardak ılık su için. Bir bakarsınız, küçük adımlar bir süre sonra büyük bir dönüşüme yol açmış.

Unutmayalım: Sağlık, kaybetmeden kıymeti bilinmeyen en değerli servetimizdir. Onu korumak, aslında düşündüğümüzden çok daha kolay.

Yazar