Gulten RAYIMOGLU

Gönül… İnsan kalbinin en hassas köşesi. Sevincin de, hüznün de en saf hâliyle saklandığı yer.
Ne kadar güçlü olursak olalım, gönlümüz kırıldığında içimizde onarılması zor bir boşluk kalır.
İşte bu yüzden derler ki:

“Gönül bir kere kırıldığında, bir daha asla eskisi gibi olmaz.”

Evet, affedebiliriz, unutmuş gibi yapabiliriz, hayat devam ediyor gibi davranabiliriz…
Ama kırılan camın izi nasıl silinmezse, gönlün çatlağı da hep bir yerde hissedilir.
O acı, o burukluk kalır.

Bir gönlü kırmak, aslında bir dünyayı yıkmaktır. Çünkü her insan, kendi içinde bir evren taşır. O evrenin direklerinden biri devrildiğinde, kalan ne kadar ayakta durmaya çalışsa da eskisi gibi sağlam olamaz.

Bir Kelime, Bir Bakış Yeter

Gönlü kırmak için bazen büyük şeyler gerekmez.

  • Sert bir söz,
  • Umursamaz bir tavır,
  • Vefasız bir bakış bile kalpleri darmadağın edebilir.

Unutmayalım, insan en çok sevdiğinden, en çok güvendiğinden incinir.
Çünkü beklemediği yerden gelen darbe, en derin izi bırakır.

Kırmayın, Onarın

Gönül kırmak kolaydır. Bir anlık öfkeyle olur.
Ama kırılanı onarmak yıllar alır, bazen bir ömür yetmez.
Bu yüzden en kıymetli erdemlerden biri, gönül incitmemektir.

Hayat kısa, zaman hızlı…
Bugün kırdığınız bir gönlü yarın bulamayabilirsiniz.
Bir gün o insanın yokluğunu fark ettiğinizde, artık telafisi olmayan pişmanlıklarla baş başa kalırsınız.

Kalplerimize Düşen Mesaj

Sevgiyle yaklaşalım, incitmeden konuşalım, gönül alan olalım.
Çünkü dünya hırsla, öfkeyle, kırgınlıkla değil; merhametle, anlayışla ve muhabbetle güzelleşecek.

Kısacası;
Bir gönül yıkmak yerine, bin gönül yapmayı seçelim.
Çünkü gönül bir kere kırıldığında, o eski sıcaklık asla geri gelmez…

Yazar