Musa VATANSEVER

Bir derneğin ya da sivil toplum kuruluşunun (STK) temel amacı, sadece bugünü değil, geleceği de şekillendirmektir. Ancak bu büyük idealler, yalnızca sözlerde ya da günlük faaliyetlerde kalırsa, zamanla kaybolabilir. Gelecek nesillere bir yol göstermek, fikirlerinizi ve hayallerinizi kalıcı kılmak istiyorsanız, ardınızda yalnızca kitaplar değil, kendi yazdığınız, düşündüğünüz ve hayalini kurduğunuz fikirlerden oluşan bir kütüphane bırakmalısınız.
Düşünün ki, bugün imkânsız gibi görünen birçok proje, bir zamanlar hayaldi. Ama o hayaller, kağıda döküldüğü, yazıya aktarıldığı için bugünün gerçeği haline geldi. Dernekler ve STK’lar, yalnızca topluma hizmet etmekle kalmamalı, aynı zamanda geleceğe bir rehber bırakmalıdır. Sadece eski kitaplara yaslanarak değil, kendi yazdıkları düşüncelerle, projelerle ve hedeflerle bu rehberliği yapmalıdır.
Arkanızda bırakacağınız kütüphaneler, yalnızca bugünü anlatmamalı. Hedeflerinizi, ulaşılamamış hayallerinizi, çözüm bekleyen sorunları, alternatif fikirleri içermeli. Yazıya dökülen her hayal, bir tohum gibidir; doğru zamanda, doğru ellerle, doğru koşullarda filizlenir. Belki bugün hayata geçemeyen projeleriniz, yarının liderleri için ilham kaynağı olur.
Bugün çevremize baktığımızda, geçmişin yazıya dökülen hayallerini görebiliriz: Boğazın altından geçen yollar, dünya çapında yayılan sosyal reformlar, toplumların dönüşümüne yön veren fikirler… Bunların hiçbiri bir anda olmadı. Ancak düşünceler yazıya döküldüğü için zamanla hayat buldu.
Unutmayın, yazıya dökülmeyen fikirler, zihinlerde kaybolur. Ama bir kez kaleme alınırsa, nesiller boyu varlığını sürdürür. Sizin bugün bıraktığınız yazılı eserler, gelecek nesiller için bir yol haritası, bir ilham kaynağı olur.
Arkanızda sadece hayallerinizi değil, o hayallere giden yolları da anlatan bir miras bırakın. Çünkü hayallerin gerçek olması için önce yazılması gerekir.

Yazar