Rafet ULUTURK

Bazı sözler vardır ki asırlar geçse de anlamı solmaz:
“Toprağın üstünde onursuzca yaşamaktansa, toprağın altında şereflice yatmak daha iyidir.”

Bugün bu sözü her zamankinden fazla hatırlamamız gerekiyor. Çünkü yaşadığımız çağ, çıkarcılığın, makam hırsının, adaletsizliğin sıradanlaştığı bir çağ. Bir koltuk için eğilen, birkaç kuruş menfaat için susan, zulmü görüp görmezden gelenlerin çokluğu, bizi bu sözün anlamına yeniden sarılmaya mecbur bırakıyor.

Hep söyleriz: “Rızık Allah’tandır.” Ama gerçekten inanıyor muyuz? Eğer inansaydık, üç günlük makam uğruna onurumuzu ayaklar altına almazdık. Eğer inansaydık, adalet terazisini kendi lehimize eğmek için çaba göstermezdik. Eğer inansaydık, işimizi kaybetme korkusuyla hakkı söylemekten geri durmazdık.

Toplumun en büyük yarası, haksızlık karşısında susan çoğunluktur. Bir haksızlık gördüğümüzde “Bana dokunmayan yılan bin yaşasın” diyerek yolumuza devam ediyoruz. Oysa bilmeliyiz ki, dokunmayan yılan er geç bize de dokunur. Bugün başkasının hakkı yenirken sessiz kalan, yarın kendi hakkı yendiğinde kimseden ses bulamayacaktır.

Bir de makam hırsı var… Makam için eğilen, adalet yerine çıkarını gözeten, insanların kaderiyle oynayanlar… Sandılar ki o koltuk onları kurtaracak. Oysa koltuklar geçici, imzalar geçici, güç geçici. Ama bir insanın adaleti, merhameti, onuru kalıcıdır. Tarih, zalimleri unutur; ama mazlumların yanında duranları asla unutmaz.

Şimdi kendimize soralım: Bu dünyadan göçtüğümüzde neyle anılacağız?
Biriktirdiğimiz servetle mi, oturduğumuz koltukla mı, yoksa ardımızda bıraktığımız onurlu izlerle mi? Gerçekten kalıcı olan şey, ne kadar doğruyu savunduğumuz, ne kadar adaletten şaşmadığımız ve ne kadar başımız dik yaşadığımızdır.

Bugün toplumun her kesiminde “önemli olan yaşamak” anlayışı hâkim. Hayır! Önemli olan nasıl yaşadığımızdır.
Çünkü bazen insan toprağın üstünde yaşar ama ölüdür; ruhunu, vicdanını, şerefini kaybetmiştir. Oysa bazen bir insan ölür, ama onuru, adı, mirası yaşamaya devam eder.

Unutmayalım: Onursuz bir ömür, utançla sürünmektir. Şerefli bir ölüm ise nesiller boyu ışık olmaktır.

Yazar