Durmuş MUTLU
Hayatta herkes er ya da geç hak ettiği sona ulaşır. Kimileri halkına hizmet eder, gönüllerde taht kurar; kimileri ise ihanetin gölgesinde kaybolur. Ahmet Doğan’ın hikayesi de tam olarak bu ikinci kategoriye giriyor. Halkın güvenini sömürerek yıllar boyu kendine çıkar sağlamış birinin, sonunun ne olacağı belliydi.
Ahmet Doğan, ne vadettiyse aksini yaptı. Türkleri koruyacağını söyleyip kendi çıkarlarını korudu. Devlete hizmet edeceğini iddia edip Bulgaristan’ı dolandırdı. Güç ve hırs uğruna halkını unuttu, köklerini hiçe saydı. Ama hayat, kimseye bedel ödetmeden bırakmaz. Tıpkı çürüyen bir yaprağın dalından düşmesi gibi, Doğan da sonunda hak ettiği sona doğru ilerliyor.
Bu tür liderlerin kaderi hep aynıdır. Zenginlik, güç, makam… Bunların hepsi geçicidir. Halkın gözünde kaybettiyseniz, geriye hiçbir şey kalmaz. Doğan, bir zamanlar arkasına aldığı halk desteğini, yalanları ve hırsıyla birer birer kaybetti. Bugün hala ayakta duruyor gibi görünebilir, ama bu uzun sürmeyecek.
Hain Doğan’ın sonu, halkının vicdanında çoktan yazıldı. Yaptığı ihanetlerin, çaldığı umutların bedelini mutlaka ödeyecek. Çünkü herkes hakkettiği sona ulaşır ve Doğan’ın bu kirli oyunlarıyla ektiği tohumlar, sadece çürüme ve yok oluş olarak geri döner.
Sonuç olarak, tarih her zaman olduğu gibi yine en doğru kararı verecek. Hainlerin isimleri zamanla unutulacak, ama yaptıkları kötülüklerin izleri asla silinmeyecek. Ahmet Doğan, bu dünyada ne kadar güçlü olduğunu sansa da, hayatın değişmez gerçeği onu da bulacak: Herkes hakkettiği gibi bir son yaşar, ve o son çok yakında gelecek.
++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
İhanetin Bedeli
Bir zamanlar umut yüklenmiş adın,
Ne vaatler sundun, ne sözler verdin.
Ama yalanla ördün her adımını,
Halkın gözünde şimdi bir hiçsin.
Saraylar kurdun, hayaller sattın,
Adalet dedin, ceplerini doldurdun.
Türk’ü koruyacağım dedin bağırarak,
Ama hainlik çıktı senin mirasın.
Dalından düşen bir yapraktın aslında,
Rüzgarla savruldun, çürüdün sonunda.
Köklerine ihanet eden bir nefessin,
Kendi varlığını yok eden bir sessin.
Halkına sırt çeviren hangi lider kaldı?
Yalanla hükmeden bir gün hep alındı.
Senin de yazgında bu olacak elbet,
Kimse kurtulamaz kaderin elinden.
Unutma, hainin sonu hep aynıdır,
Ne saray kalır geride, ne taht kalır.
Halkın vicdanında yargılanır adın,
Ve unutulup gider gölgelerde zamanla.
Ektiğin yalanın tohumları solacak,
Halk gerçeği görüp seni anacak.
Ama bir ibret olarak, bir ders gibi,
Hainlik edenin çürük yeri belli!

“Türk Töresi” Füzuli’de: yaratıcı ve öğretici üç günlük eğitim programı
Türk Asrına Doğru: Geçmişin Sınavından Geleceğin Ufuklarına
Birliğin Unutulan Hikâyesi: Doğu Türkistan’dan Bugüne Uzanan Ders
Almatı’da Hissedilen Türkiye: 4 Kasım 2025’ten Türk Asrı’na
Sofya’dan Bugüne: Bir Askerin Ruhu, Bir Milletin Sorumluluğu
Bir Kalbin Attığı Yer: Bayrampaşa’da Türk Dünyası
Türk Dünyası Medyasında Tarihi Buluşma: Kazakistan’dan Yükselen Ses
Türk Dünyasının İletişim ve Sanat Zirvesi Almatı’da Başlıyor!
Bulgaristan`da Aşırı Yüklü Kamyonlara Sensörlü Otomatik Ceza Sistemi Başladı