Rafet ULUTURK

Milletin Bağımsızlık Nefesi

Milletlerin tarihinde öyle anlar vardır ki, üzerinden asırlar geçse de unutulmaz. 30 Ağustos, Türk Milleti için yalnızca bir tarih değil; bağımsızlığımızın nefesi, özgürlüğümüzün en gür sesidir.

Başkomutanın İzinde

Ebedi Başkomutanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk, “Ya istiklâl ya ölüm!” diyerek çıktığı yolda, Türk ordusuna ve milletine eşsiz bir ufuk açtı. Onun dehası, milletimizin inancı ve Mehmetçiğin cesareti birleşerek bir destana dönüştü.

Fedakârlığın Adı: Türk Ordusu

Anadolu’nun dört bir yanından cepheye koşan, yüreğinde yalnızca vatan sevgisi taşıyan Mehmetçik, kahramanlığın en yüce örneğini verdi. Bu zafer, yalnızca savaş meydanında değil, her Türk yüreğinde kazanıldı.

Aziz Hatıralar Önünde

Bugün, Atatürk’ü, silah ve ülkü arkadaşlarını, kahraman gazilerimizi ve canlarını feda eden aziz şehitlerimizi saygı, sevgi, minnet ve şükranla anıyoruz. Onların manevi huzurlarında eğiliyor, bıraktıkları mirasa layık olmanın sözünü yineliyoruz.

Geleceğe Yol Gösteren Meşale

30 Ağustos, sadece geçmişin şanlı bir hatırası değil; geleceğe ışık tutan bir meşaledir. O meşale, bizlere bağımsızlığın değerini, birlik ve beraberliğin gücünü, vatan sevgisinin büyüklüğünü hatırlatır.

Sonsuza Dek

103 yıl önceki o büyük günün coşkusu, bugün hâlâ kalplerimizde aynı sıcaklıkla yaşıyor. Çünkü 30 Ağustos, Türk’ün asla esarete boyun eğmeyeceğinin en güçlü ifadesidir.

Ne mutlu Türk’üm diyene!

Yazar