Dr. Nedim BİRİNCİ

“Dünya 5’ten büyüktür” sloganı, son yıllarda küresel adaletin ve eşitliğin sağlanması adına önemli bir çağrı haline gelmiştir.

Birleşmiş Milletler, dünya çapında barışı ve güvenliği sağlamakta yetersiz kalmış, özellikle Irak, Suriye, Afganistan, Doğu Türkistan ve Ukrayna gibi bölgelere yönelik müdahalelerde, bu kuruluşun etkisizliği gözler önüne serilmiştir. Savaşlar, açlık, yoksulluk ve insani krizlerle boğuşan bu bölgelerde, Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası kuruluşlar ne yazık ki etkin bir çözüm üretememiştir. Dahası, dünya genelinde silah satışları ve çatışmaları daha da körükleyen dış müdahaleler, birçok halkın acı çekmesine sebep olmuştur.

Ancak bu felaketlerin yaşandığı günümüzde, bir umut ışığı olarak Türk milletinin vicdanı ve merhameti öne çıkmaktadır. Türk halkı, tarihi boyunca adaleti savunmuş, zulme karşı durmuş ve dünya barışına katkıda bulunmak için her koşulda mücadele etmiştir. Bugün, bu mirası devam ettirerek, küresel adaletin sağlanmasına liderlik yapabilecek bir güç olarak kendisini hazırlamalıdır. Türk milleti, yalnızca kendi içindeki birlik ve beraberliği değil, aynı zamanda dünya genelinde adaletin tesis edilmesi için de katkı sunmaya hazır olmalıdır.

Yeni dünya düzeninin kurulması için gereken değişim, ancak adaletli, vicdanlı ve merhametli bir güç tarafından sağlanabilir. Bu güç, adaletin, eşitliğin ve insan haklarının savunucusu olmalıdır. Türk milleti, bu sorumluluğu taşıyabilecek yegâne halklardan biridir ve her birey, küresel barışın inşası için sorumluluk almalıdır. Bu sorumluluk, sadece devlet düzeyinde değil, her bir vatandaşın kalbinde ve zihninde yer etmelidir. Gelecekteki barış ve huzur, Türk milletinin adalet anlayışını, merhametini ve vicdanını tüm dünyaya yaymasıyla mümkün olacaktır.