Beynin görsel korteksini korumak için rüyalar mevcut mudur?
Yeni Bir Rüya Teorisi !
Neden rüya görürüz? Psikologlar ve sinirbilimciler yüzyıllardır rüyaların işlevini tartışmakta lakin hâlâ kabul edilmiş herhangi bir cevap yok.
David Eagleman ve Don Vaughn, yeni bir rüya teorisi öne sürdüler. Henüz emsal taramadan geçmemiş olan ön baskı makalesinde, Defansif Aktivasyon Teorisi: Görsel korteksin ele geçirilmesini engellemek için bir mekanizma olarak rüya görmek. olarak adlandırılıyor.
Görsel korteks beynin dört lobundan biri olan oksipital lobda bulunur. En basit tanımıyla görsel korteksin asıl amacı göz retinasından gelen bilgiyi alıp yorumlamaktır.
Özetle Eagleman ve Vaughn’un Teorisi
Rüyaların buradaki rolü, uyku esnasında beynin görsel korteksinin uyarılmasını sağlamaktır. Aksi takdirde, eğer görsel sistem tüm gece bilgiden mahrum bırakılırsa görsel korteksin işlevinde gerileme olabilir.
Beynin oksipital (kafa arkası) lobundaki görsel korteksin, görsel girdiden mahrum bırakıldığı takdirde görsel olmayan sinyallere karşılık vermeye başlayabileceğini biliyoruz. Örneğin görme engelli insanlarda, oksipital lob dokunmaya karşı oldukça güçlü bir tepki verir. Az kullanılan beyin bölgelerinin başka bir amaca uygun hâle gelmesi bir nöroplastisite şeklidir.
Nöroplastisite genel olarak iyi bir şey olarak kabul edilir.
Lakin Eagleman ve Vaughn, görsel sistem için plastisitenin bir tehdit oluşturabilme ihtimaline dikkat çekiyor. Çünkü görsel sistem, diğer duyularımızdan farklı olarak, her zaman aktif değil. Işık olmayan, karanlık bir yerdeysek çok az görsel girdi alırız ya da hiç almayız. Yani –teoride- görsel korteksimiz diğer duyular tarafından ‘ele geçirilmeye’ karşı savunmasız kalacaktır. Ve yine bu teoride, rüyalar, beynimizin görsel sistemimizi bütünlüğüyle aktif tutarak savunmasının yoludur.
Rüyaların, REM uykusu adı verilen bir uyku aşamasında oksipital korteksin uyarılmasıyla bir ilişkisi olduğunu biliyoruz. Yani rüyaların görsel korteksi uyardığı doğru bir bilgi. Fakat bunun rüyaların asıl amacı olup olmadığı tartışılır.
Eagleman ve Vaughn’un teorisi, sadece eğer nöroplastisite çok hızlı gerçekleşiyorsa mantıklı hâle geliyor. Görsel korteksin savunmaya ihtiyacı olması için, zararlı nöroplastisitenin birkaç saat içerisinde gerçekleşmesi gerekmektedir. Eagleman ve Vaughn, hızlı nöroplastisitenin gerçekleşeceğine dair çeşitli delillere değinmişler fakat bu hızlı değişikliklerin zararlı olabilecek kadar güçlü olduklarına dair henüz bir delil göstermemişlerdir.
Aslına bakılırsa, Eagleman ve Vaughn rüyaların bir savunma mekanizması olduğuna dair doğrudan bir kanıt sunmamışlar. REM uykusu ve primat türlerinin gelişim hızının arasındaki ilişkiye değinmişler.
Bebekleri yürümeyi daha hızlı öğrenen ve daha hızlı olgunlaşan primatlar, daha az REM ihtiyacı eğilimindedirler. (İnsan, en yavaş olgunlaşan primat türü, en fazla REM ihtiyacı içindedir.)
Buradaki sanı, daha hızlı gelişimin daha yavaş nöroplastisite anlamına gelmesi ve daha yavaş nöroplastisitenin görsel korteksin saldırıdan korunmasına daha az ihtiyaç olması anlamına gelmesidir. Bunun gibi birkaç dolaylı delile daha değinilmiş lakin bu varsayımlar çok fazla koşula bağlı. Bu soru işaretlerine cevap bulmak için yakın zamanda tüm bunları test etmeyi planlamaktalar.