Rusya’nın bütün itirazlarına rağmen NATO’nun Sea Breeze 2021 (Deniz Esintisi 2021) tatbikatı 28 Haziran 2021 günü Karadeniz’in Ukrayna kıyılarında başladı ve 11 Temmuz 2021’e kadar devam edecek. Amerika Birleşik Devletleri (ABD)’nin öne çıktığı tatbikata 6 Kıta’dan 32 ülkenin; 5.000 asker, 32 savaş gemisi, 40 uçak ve 18 özel operasyon ve dalış timleriyle iştirak ettiği tatbikat, 1997 yılından beri devam eden tatbikatların 21’incisi ve ilk kez bu kadar geniş kapsamlı olmasıyla dikkatleri üzerine çekmektedir. Türkiye ise Karadeniz’e kıyıdaş olmasına rağmen yalnızca TCG Barbaros fırkateyni ve bir karargâh subayı ile katıldığı görülmektedir.

            Tatbikat öncesi 23 Haziran 2021 günü Rusya Savunma Bakanlığı tarafından, “Karadeniz’de Rusya karasularını ihlal eden İngiliz Kraliyet Donanmasına ait HMS Defender gemisine uyarı ateşi açıldığı” haberlerinin bölgede gerilimi tırmandırmış olduğu muhakkaktır. Ancak İngiltere Savunma Bakanlığı olayı yalanlamış ve Kraliyet Donanmasının, uluslararası hukuka uygun hareket ederek Ukrayna karasularından zararsız geçiş yaptığı[1] uluslararası basın kuruluşlarına servis edilmiştir.

            Yaşanan bu gerilimin ardından NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in Güney Kafkasya ve Orta Asya Özel Temsilcisi James Appathurai, Gürcistan’da yayın yapan Pervıy Kanal televizyonunda yaptığı açıklamada “NATO, Karadeniz’deki varlığını koruyacak ve bu bölgedeki partnerleriyle işbirliğini güçlendirmeyi planlamaktadır. Rusya, Kırım’a füze sistemleri de dahil silahlar konuşlandırıyor. Bu, seyir özgürlüğünü zorlaştırıyor ve bundan dolayı NATO, müttefiklerini ve partnerlerini desteklemek için Karadeniz’deki temsilini koruyacak” demesi dikkatlerin bölgeye yoğunlaşmasına sebep olmuştur.

            Tatbikat öncesi Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova’un NATO’nun Karadeniz’deki faaliyetlerini ve Ukrayna ile tatbikat sayısını artırdığına dikkat çeken ve bu tatbikatların Ukrayna’da istikrar sürecine bir katkısının olmadığı türünden açıklamalarda bulunduğu görülmüştür.

            İlerleyen günlerde ise Rusya’nın ABD Büyükelçiliği’nin de sosyal medya aracılığı ile yaptığı açıklamada “Sea Breeze tatbikatı büyüklüğü ve açıkça saldırgan niteliğiyle Karadeniz’deki güvenlik ihtiyaçlarıyla hiçbir şekilde bağdaşmıyor. Tatbikat kasıtsız olayların gerçekleşmesi riskini artırıyor, Ukrayna’daki militarist hırsları teşvik ediyor” sözleri Rusya’nın tedirginliğini göstermesi açısından önemlidir.

            Dolayısı ile Rusya, Karadeniz Filosu’nu denetime almıştır. Bu kapsamda Kırım’da bulunan SU-24mp, SU-27, SU-30sm ve SU-24m istihbarat ve bombardıman uçakları yaklaşık 20 uçak ile Mi-8 ve Ka-27 helikopterlerinin ve S-400 ile Pantsir hava savunma sistemleri bataryalarının yer aldığı bir denetim gerçekleştirildiği açıklaması[2] Rusya açısından yaşanan gerilim ve tedirginliği göstermektedir.

            Tatbikat devam ederken Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, Ukrayna Donanma Günü töreni dolayısıyla ziyaret ettiği Odesa Limanı’nda “Donanmayı geliştirmeye öncelik verdiklerini” söylemesinin ardından “Sea Breeze 2021 tatbikatı, Rusya’nın saldırgan adımları nedeniyle Karadeniz bölgesinde yoğunlaşan askeri tehditlere karşı dayanışma ve Karadeniz’de seyrüsefer özgürlüğünün kısıtlanmasına izin vermeyeceğimizi gösteriyor. Tatbikat, Ukrayna’nın da bir kıyı devleti olarak egemenlik hakkının gaspına izin vermeyeceğimizi gösteriyor”[3] diyerek Rusya’ya NATO ile karşı koyabileceklerini göstermeye çalışması dikkat çekmiştir.

            Sonuç olarak;

            Karadeniz’de devam eden NATO-Sea Breeze 2021 tatbikatı nedeniyle bölgede gerilim bir hayli yükselmiş durumdadır; çünkü Rusya bu tatbikatı kendi güvenliği için bir tehdit olarak algılamaktadır. Ancak Rusya Savunma Bakanlığı Sözcüsü İgor Konaşenkov’un da söylediği gibi Rusya, NATO’nun bu tatbikatı bir paravan olarak kullanarak başta ABD olmak üzere tatbikata katılan ülkelerin Ukrayna’ya modern silah ve mühimmat bırakacakları endişesi taşımaktadır.

            Ancak tatbikata geniş açıdan bakıldığında ABD’nin NATO’yu kullanarak Ukrayna üzerinden Rusya’ya baskı kurmayı amaçladığı anlaşılmaktadır. ABD bu doğrultuda yine NATO paravanı ile Karadeniz’de askeri varlığını arttırmaya gayret ettiği görülmektedir; çünkü 1936 Montrö Boğazlar Sözleşmesi’yle kısıtlanan hareket serbestisini de yine Ukrayna üzerinden delmeye ve bunu da hem Rusya’ya hem de Türkiye’ye dayatmaya çalıştığı muhakkaktır. ABD’nin bir taraftan da İngiltere’nin başını çektiği ve Batı içerisindeki Doğu Avrupa ülkeleriyle Bükreş 9’lusu[4] adı verilen gruplaşmaya karşı da bir güç gösterisi yaptığı gözden kaçırılmamalıdır. Dolayısı ile bu tatbikat bir taraftan da ABD-İngiltere mücadelesine sahne olmaktadır.

            Son söz olarak; yeni dünya sisteminin yeniden dizayn edildiği bu süreçte Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin revize edilmesi gibi bir husus uluslararası kamuoyunda gündeme gelebilir. Türkiye karar alıcı mekanizmaları kat’iyetle Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin revize edilmesini veya bu tür girişimi kabul etmemelidir. Zira olası bir revize durumunda küresel emperyalistlerin entrikaları ile mevcut sözleşmeden daha kötü bir anlaşmanın dayatılabileceği karar alıcı mekanizmaların hatırında olmalı, olası senaryolara hazırlıklı olunmalı ve oldu-bittilerle karşı karşıya kalınmamalıdır.

                        :

İsmail CİNGÖZ; Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Uzmanı/M.A. – BULTÜRK Ankara Temsilcisi. ismailcingoz@bulturk.org.tr

 

[1] Sputnik News; “Rusya: Karadeniz’de Karasularımızı İhlal Eden İngiliz HMS Defender Gemisine Uyarı Ateşi Açıldı”, 23.06.2021.

[2] Sputnik News; “Rusya, Kırım’daki Hava Savunma Sistemlerini Teyakkuza Geçirdi”, 29.06.2021.

[3] Hürriyet; “Zelenskiy’den ‘Sea Breeze 2021’ Açıklaması”, 04.07.2021.

[4] Bulgaristan, Letonya, Macaristan, Romanya, Polonya, Litvanya, Slovakya, Estonya ve Çekya.

Yazar