Musa VATANSEVER
Türk töresi, tarih boyunca sayısız medeniyete ilham veren bir yaşam rehberi olmuştur. Bugün de insanlık için hala geçerliliğini koruyan değerler sunar. Bu değerler; erdem, ahlak, adalet, doğaya saygı, eşitlik, sabır ve hoşgörü gibi evrensel ilkelerden oluşur.
Bir toplumun güçlü kalmasını sağlayan bu ilkeler, bireylerin öz benliklerini bulmalarına, kendilerini geliştirmelerine ve böylece toplum için faydalı bireyler haline gelmelerine ön ayak olur.
Töre, Geleceğe Güçlü Bir Köprü
Geleceğe uzanan bu köprü, insanların kendilerine dönüp öz değerleriyle yüzleşmesini sağlar. Günümüz dünyasında bireyler, hızla değişen bir toplum düzeninde kaybolabilir. Bu karmaşa içinde töre, insanlara yol gösterici bir rehber niteliği taşır. Türk töresinin sunduğu adalet, hak ve merhamet anlayışı, insanların birbirine güven duyarak yaşayabilmesini sağlar. İnsanlar arasında bir bağ kurarak güçlü bir toplum oluşturmaya katkı sunar. Türk töresi, bireyin kendi değerlerini, köklerini ve topluma olan sorumluluğunu hatırlaması için bir çağrıdır.
Modern Dünyada Töreye Bağlılık
Modern çağda teknolojinin hızla ilerlemesiyle insanlar, bireyselliğin ön planda olduğu bir hayat sürmeye başlamışlardır. Ancak bu bireysellik, zaman zaman toplumsal bağların zayıflamasına, insani değerlerin göz ardı edilmesine yol açabilir. İşte tam da bu noktada, Türk töresi, bireyin sadece kendisi için değil, toplumun bütünü için hareket etmesi gerektiğini hatırlatır. Örneğin; “Kusur görmeyecek, kusur aramayacaksın” ilkesi, insanları hoşgörülü olmaya, başkalarının hatalarını büyütmek yerine onların iyi yönlerini görmeye teşvik eder. Bu, toplumda barış ve huzurun korunması için önemli bir adımdır.
Törede belirtilen “Mazluma merhamet, zalime azap” ilkesi, güçlünün haklı olduğu değil, haklının güçlü olduğu bir toplum düzeni vaat eder. Bu, günümüz dünyasında da evrensel bir adalet anlayışının temelini oluşturur ve insanları hakka, hakkaniyete, adalete yönlendirir. Türk töresi, insanları yalnızca yasalarla değil, vicdanlarıyla da yargılamaya davet eder; insan ruhunun derinliklerine işleyerek, iyilikle kötülüğün farkını ortaya koyar.
Töre ile Gelen Birlik ve Dirlik
Türk töresinin en önemli yönlerinden biri de toplumu birleştirici bir unsur olmasıdır. Bu töreye göre bir toplumda herkesin sorumluluğu vardır. “Bir çoban sürüsünden, bir er ailesinden, bir Kağan budunundan sorulur” buyruğu, her bireyin görevlerini ve sorumluluklarını yerine getirmesi gerektiğini ifade eder. Bu anlayış, toplumda bireylerin birbirine karşı olan sorumluluklarını hatırlamalarını sağlar ve toplumsal dayanışmayı güçlendirir.
Türk töresi, sadece bireylere değil, toplumun liderlerine de önemli sorumluluklar yükler. “Kağan odur ki adaleti üstün tutsun, töreyi yaşatsın” buyruğu, liderlerin adaletli olması gerektiğini ve töreye uygun hareket etmelerinin önemini vurgular. Adaletin sağlandığı, töreye uyulduğu bir toplumda huzur, refah ve dirlik içinde bir yaşam sürmek mümkündür. Töreye uygun yönetim, toplumun liderlerine adil olmayı, halkı için çalışmayı ve her kesime eşit davranmayı öğretir.
Töreye Dönüş ve Kendi Değerlerimizle Yeniden Yükseliş
Bugünün dünyasında yeniden yükselişe geçmek için, Türk toplumunun kendi töresine, kültürüne, değerlerine dönmesi gerekir. Bu törenin sunduğu değerler, güçlü bir toplumsal yapı inşa etmenin anahtarıdır. Adalet, dürüstlük, hoşgörü ve sabır gibi değerler, toplumsal ilişkilerde huzur ve güvenin temelini oluşturur. Türk toplumu, bu değerlere sımsıkı sarılarak; bireyler arasında ayrım gözetmeden, birlik ve beraberlik içinde, köklerinden aldığı ilhamla geleceğe emin adımlarla ilerleyebilir.
Sonuç olarak, Türk töresi insanları erdemli bir yaşam sürmeye, başkalarına saygı duymaya, adaletli olmaya ve doğayla uyum içinde yaşamaya teşvik eden bir sistemdir. Bu töreye sadık kalmak, Türk toplumunu ayakta tutan en önemli unsurlardan biridir. “Titre ve kendine dön!” çağrısı, Türk milletinin özünü hatırlaması, kendi değerlerine sarılarak yeniden dirilmesi için bir uyarıdır. Köklerinden aldığı güçle bu millet, töresine bağlı kaldıkça hem kendini hem de tüm insanlığı aydınlatacak bir medeniyet kurmaya muktedirdir.