Portekiz’in Beira Baixa kırsalında, İspanya sınırına 25 kilometre uzaklıkta bulunan Monsanto Köyü dik bir tepenin yamacında bulunuyor.
Koronavirüs salgını sebebiyle uluslararası seyahatler ve turizm sekteye uğramış olsa da ileriki yıllar için kendinize liste yapmayı düşünüyorsanız mutlaka eklemeniz gereken bir yer var. Monsanto; Portekiz’in Idanha-a-Nova bölgesine bağlı, yalnızca yakınındaki Relva’dan ulaşabileceğiniz tarihi bir kasaba.

Portekiz’in zirvelerinden biri olan Monsanto kasabasının doğu yakası İspanya- Portekiz sınırına, güney yakası ise Ponsol ve Aravil vadilerine bakıyor. Monsanto, 1934’te doğal güzellikleri, tarihi, mimarisi, geleneksel mutfağı ve elbette yerel halkın yaşam stili ile Portekiz kültürünü en iyi yansıtan kasaba ilan edilmiş.
Kayalara adapte olmuş bir yaşam…

Yüzyıllardır, bu küçük tepe köyünde yaşayanlar, devasa granit kayaların arasına, üstüne ve altına evler inşa ederek doğal hayata adapte olmuşlar.
Monsanto’da bulunan tüm yapılar, kasabanın bir simgesi haline gelmiş granit taşlardan oluşmakta.

Bu büyük granit kayalarını yerleşim yeri haline getirme fikri Erken Taş Çağı’na kadar dayanıyor.
Monsanto oldukça otantik ve sakin bir köy

Monsanto’nun dağın yamacından zirveye uzanan dar sokakları, taş merdivenleri, devasa kayaların etrafına hatta içerisine konuşlanmış evleri, dükkanları ile otantik ve oldukça sakin bir köy. Köyün sokaklarında yaşlı kadınların işlediği ve evlerinin önünde sergilediği nazarlık, bez bebek gibi hediyelik eşyalara rastlamak mümkün.

Tahmini olarak 500 yıldan beri var olmasına rağmen çok az tahribata uğramış.

Parke taşlı dar sokakları, kayaların çatı ve duvar görevi gördüğü yaklaşık 800 kişinin yaşadığı bu kaya köy dağın tepesinde olmasının getirdiği stratejik konumu ile uzun süreler birçok medeniyet tarafından işgal edilmiş. Vizigotlar, Tapınakçılar, Araplar, Romalılar…
Köyün sokakları otomobille ulaşım için oldukça dik ve tehlikeli.

Ancak yerel insanlar bu duruma alışmış. Geçen yüzyılda, Monsanto sakinleri arabalar ve otobüsler tarafından daha kolay erişim yollarına yakın yerleri tercih etmeye başlamış.
Monsanto’nun dar sokaklarında hayvancılık için oyulmuş birçok barınak bulunuyor.

Geçimini hayvancılıkla sağlayan birçok köylüyü, köyün meydanında koyun ve keçilerini otlatırken görmek mümkün. Efsaneye göre bir hayvanın Monsanto’nun istiladan kurtarılmasına yardım ettiği yönünde hikaye bile var.

Yüzsüz bebeklerin koruyucu güçlere sahip olduğu ve doğurganlık kültürüyle ilişkili olduğuna inanılıyor. Her yıl mayıs ayında gerçekleşen geleneksel ‘Festa da Divina Santa Cruz de Monsanto’ günü kadınlar Monsanto’nun terk edilen tepelerine bu bebekleri getiriyor. Şarkı söylüyor, dans ediyor ve doğurganlık için dua ederek tören sona eriyor.
Portekiz’in 12 resmi tarihi köylerinden biri ilan edilen Monsanto’da yaşayanların birkaçı evlerini restoranlara ve kafelere dönüştürmüş durumda.

Köyü ziyarete gelen birçok turisti buralarda ağırlayarak turizm açısından bir adım atıyor hem de ülkenin tarihini yaşatmaya çalışıyorlar.