Başkurt Türklerinin önemli bayramları ; Kisi Yıl Bayramı, Ulu Yıl Bayramı, Narduğan Bayramı (Kışkı Narduğan, Yeygi Narduğan), Nawruz, Sümbüle Bayramı, Kekük Seyi, May Seyi, Karga Butkahı, Kuzğalak Bayramı, Ayıw Tuyı, Ayıw Biyiwi, Ebiyzer Sıvağı, Habantuy ve Yıyın sayılabilir.
Diğer Türk boylarında olduğu gibi Başkurt Türklerinin de coğrafî ve sosyal şartlarına bakıldığında, tabiatın onların hayatındaki öneminin büyük olduğu görülür. Geçimini tarım ve hayvancılıkla sağlayan bir toplum olarak onlar, bayramlarını da tabiatın seyrine göre şekillendirmişlerdir. Öyle ki neredeyse yılın her mevsiminde kutladıkları bir bayram vardır. “Kisi Yıl Bayramı”, “Ulu Yıl Bayramı”, “Narduğan Bayramı” (Kışkı Narduğan, Yeygi Narduğan), “Nawruz”, “Sümbüle Bayramı”, “Kekük Seyi”, “May Seyi”, “Karga Butkahı”, “Kuzğalak Bayramı”, “Ayıw Tuyı”, “Ayıw Biyiwi”, “Ebiyzer Sıvağı”, “Habantuy”, “Yıyın” vb. bayramlar tabiatla iç içe yaşayan Başkurtların kültürel mirasında yine tabiat olaylarının insanlar üzerindeki ekonomik ve manevî etkisiyle meydana gelen; temeli, birlik, beraberlik, hoşgörü, sevgi ve yaşama sevincine dayanan bayramlardır. Bu bayramlardan Nevruz bayramı dışında, bahar mevsiminden sonra hasatın ardından Mayıs ayının sonunda yapılan Habantuy bayramı da bîr nevî bahar bayramı gibi kutlanmaktadır.
İdil-Ural Türklüğünün (Tatar-Başkurt-Çuvaş) ve bu topluluklarla kültürel alışveriş içinde bulunan öteki milletlerin hayatında, günümüzde de çok büyük bir öneme sahip olan, Habantuy veya Sabantuy olarak adlandırılan tabiat bayramı, bazı mahallî bayramları ve kutlamaları da bünyesine dahil ederek diğer bayramları ikinci plâna itmiştir denilebilir. Habantuy’un kutlanmasının temel gerekçesini karların erimesi, havaların ısınması, saban ve tarlaların sürülmesi ile ekilmesinden sonra duyulan sevinç ve coşku meydana getirmektedir. Dolayısıyla Habantuy ile yazın gelişi arasında doğrudan bir ilgi vardır. Nitekim Habantuy’da yapılan eğlencelerin tamamı yazın gelişi sevinci ile paralellik arz etmektedir. Türk dünyasının büyük bir bölümünde çok büyük etkinliklerle kullanan baharın gelişinin kutlandığı bayram olan Nevruz’daki ve yine yerleşik-şehirli Türk grupları arasında yaşatılan Hıdrellez’deki kutlamalardaki “bahar sevinci” olduğu gibi Habantuy’da da karşımıza çıkmaktadır. Başkurtların Habantuy kutlama biçimlen ve oynadıkları oyunlara dikkat edildiğinde, Türk dünyasının öteki bölgelerindeki Nevruz kutlamalarının benzeri pratiklerin ve davranış kalıplarının tatbik edildiği görülür.
Habantuy bayramında komşu kabilelerden misafirler çağırılarak büyük hazırlıklar yapılıp yemekler pişirilir. İlk olarak “qor başı” adı verilen kişi, halkın habantuy bayramını kutlayarak, güzel dilekler diler. Bayramda yapılacak güreş ve yarışları, nerelerden kimlerin geleceğini, gelenlerin boylarını, yine bayrama gelecek olan kuraysı (bir çeşit çalgıcı), dombracı, kımızcı ve şarkıcıları halka haber verir ve onlara halkın selamını iletir. At ve yemek yarışları bayramın en eğlenceli âdetlerindendir. Bu yarışların dışında “atılmaq” veya “sangildak” denilen bir salıncak kurulur. Kurulan bu salıncağın bir tarafına bir genç kız diğer tarafına da bîr delikanlı geçer ve çevredekiler de el ele tutuşup büyük bir daire oluşturarak salıncakta sallanan gençlere çeşitli hamaklar (nükteler) söylerler. Habantuy’da gençler her yıl yakılan geleneksel ateşlerini yakarak, etrafında şafak vaktine kadar oyunlar oynayıp, şarkılar söyleyerek eğlenirler. Yakılan bu ateş Habantuy bayramı bitene kadar söndürülmez. Burada dikkat çeken nokta, diğer Türk boylarında Nevruz bayramında yakılıp üzerinden atlanan ateş kültünün, Başkurtlarda Habantuy bayramında karşımıza çıkmasıdır.
Başkurtların Habantuy dışında yine temeli tabiat ve takvime dayanan diğer bir bayramları Narduğan Bayramı’dır. Bu bayram yılın en uzun ve en kısa günlerinde yapılmakta olup Kışkı Narduğan 25 Aralık-5 Ocak arasında Yeygi Narduğan (Yazki Narduğan) ise 25 Nisan-5 Haziran arasında kutlanır. Özellikle Yeygi Narduğan, bahara ve yazın gelişine dayanan bayramlardan biridir. Kışkı Narduğan ise yeni yılın kutlandığı bayramdır. Yaygı Narduğan döneminde, tabiata zarar veren; avlanmak, kan akıtmak, hayvanları öldürmek, ağaç kesmek, kuru otları biçmek gibi işlerden uzak durulur. Yasak olan bu işler yerine, bu dönemde, sadece çiçekler ve şifalı otlar toplanıp, toplanan bu çiçekler nehirlere bırakılır.
Bu bayramların dışında, Kâ’kük Sayi, Karga Butkahı (Karga Pilavı), Kuzğalak Bayramları da yine yaz mevsimi içinde kutlanan bayramlardır. Kakük Sayi bayramı Mayıs ayında yapılır ve bu bayramda guguk kuşunun gelişi kutlanır. Guguk kuşu bir çeşit göçmen kuşudur. Bayram başlamadan önce çocuklar atla veya yayan olarak tek tek her evi gezip yiyecek toplarlar. Kimileri süt, yağ, kimileri de yumurta vb. çeşitli yiyecekler verir. Bayrama katılacak olanlar yanlarına çaylarını, şekerlerini alıp bayramın yapılacağı ovaya çıkarlar. Burada guguk kuşu beklenir ve geldiğinde de ondan, gelecek yılın nasıl geçeceğine dair bilgi almaya çalışılır. Meselâ; kuş bir evin çatısına oturursa, o yıl sıkıntı olacak diye yorumlanır. Bu şekilde, kuşun hareketlerini yorumlayarak, ona bazı yiyecekler vererek ve çaylarım içerek eğlencelerine devam ederler.
Karga Butkahı bayramı ise yazın kargalar gelmeye başladığında kutlanır. Yörenin büyükleri tarafından belirlenen bir günde hep bir araya gelinir, yapılan yemeklerle birlikle çaylar demlenip nehir kıyısına gidilir, orada büyük kazanlarda pilavlar pişirilir ve çeşitli eğlenceler eşliğinde hep birlikte yenir.
T