Hüseyin YILDIRIM
Amerika kıtasına göç eden ve burada kök salan bazı Türk boylarının tarihsel izleri, günümüzde hâlâ çeşitli taşlar ve yazıtlar üzerinde varlıklarını sürdürüyor. Bu yazıtlar, sadece eski bir halkın izleri değil, aynı zamanda dil ve kültür bağlarının ne denli derin olduğunu gözler önüne seriyor. Oklahoma’da bulunan ve Türkçe Tamga Yazıtları olarak bilinen bu taşlar, Türklerin Amerika kıtasındaki eski varlığını ve kültürel izlerini ortaya koyan en önemli örneklerden biridir. Bugün, bu taşlar sayesinde Türkler ve Amerikan yerlileri arasında geçmişe dayalı kültürel ve dilsel bir bağ keşfediliyor.
Türkler ve Amerikan Yerlileri Arasındaki Bağ: Oklahoma ve Türk Yazıtları
Amerika kıtasındaki Türk kökenli topluluklar, Orta Asya’dan gelen ve Atabaşkan Türkleri olarak bilinen göçmenler tarafından yerleşen Oklahoma yerlilerinin atalarıdır. Bu toplulukların geride bıraktığı taşlar ve kaya yazıtları, sadece bir coğrafyanın değil, bir halkın da kültürel yolculuğunun izlerini taşır.
Türk Tamga Yazıları olarak bilinen bu yazıtlar, Oklahoma ve çevresindeki kaya yüzeylerinde bulunan sembollerle, Türkler ile Amerikan yerlileri arasında eski bir kültürel etkileşimi işaret etmektedir. Bu yazılar, Türklerin çok eski zamanlardan itibaren kullandığı sembolik dilin bir yansımasıdır. Heavener Runestone, Poteau Runestone ve Shawnee Runestone gibi taşlar üzerinde yer alan Türk Tamgaları, dil, sembolizm ve geleneklerin geçmişte nasıl birleştiğini ve zamanla nasıl birbirine yakınlaştığını ortaya koymaktadır.
Heavener Runestone ve İlk İpucu: “AKBAŞ” ve “ALTBAŞ”
Oklahoma’daki Heavener Runestone, Türk Tamga Yazıtlarının en dikkat çekici örneklerinden biridir. Le Flore County’de bulunan bu taş, Türkçe kökenli bir yazıt içeriyor. Taşın üzerindeki semboller, bir anlam ve mesaj taşır. Yapılan okuma şu şekilde yapılmaktadır:
– Okunuşu AK-BAŞ-ALT-BAŞ-BENGÜ-ED
– Anlamı: “AKBAŞ” (Büyük olan Işık/Baş) ve “ALTBAŞ” (Küçük olan/Canlılar) sonsuz ebedi rahmet ve iyilikle beslenir.
Bu yazıt, eski Türklerin felsefi anlayışını ve yaşam görüşünü yansıtan semboller içerir. Akbaş ve Altbaş, göksel ve dünyevi bir ayrım yaparak, evrensel düzeni ve insanlıkla bağlantılı ahlaki öğretileri simgeler. Bengü kelimesi ise, “sonsuzluk, ebediyet” anlamına gelir ve Türklerin inanç sistemindeki devamlılık vurgusunu gösterir.
Poteau Runestone: Ay ve Işık Sembolizmi
Poteau Runestone de Oklahoma’daki bir diğer önemli Türk yazıtıdır. Bu yazıt, taş yüzeyine işlenmiş olan sembollerle dikkat çeker. 1967 yılında bulunan bu taş, Türkler’in Ay ve Işık sembolizmini kullandığına dair güçlü bir kanıt sunmaktadır:
– Okunuşu AY-I-AK-ALT-(E)S-BENGÜ-ED
– Anlamı: “Ayın (Ak) parlak ışığı altına; esenlik ve ebedi iyilik ver.
Bu yazıt, Türk kültüründeki Ay ve Işık sembolizmini yansıtan bir başka örnektir. Ay, Türk inanç sisteminde güç, yol göstericilik ve ışık simgesidir. Ak (beyaz, parlak) ise bu gücün saf ve temiz doğasını belirtir. Bengü kelimesi yine burada yer almakta ve sonsuzluk anlamını taşımaktadır. Bu, Türklerin çok eski zamanlardan itibaren evrensel bir iyilik ve barış anlayışıyla hareket ettiğini gösteren bir işarettir.
Shawnee Runestone: Obo, Oba ve Türklerin Taş Kültürü
Shawnee Runestone, Oklahoma’da 1969 yılında bulunan bir diğer önemli yazıttır. Bu taş üzerindeki semboller, Türk Bozkır kültürünün ve göçebe yaşam biçiminin izlerini taşır. Yazıtın üzerindeki bazı semboller, Oba ve Ovoo gibi kavramlarla bağlantılıdır. Bu kavramlar, eski Türk inançlarının ve göçebe kültürlerinin önemli bir parçasıdır.
– Okunuşu O-eB(EV)/OBA-OBO, BAŞ-A, ALTBAŞ
– Anlamı: “Yurt kurulan alanlarda Tanrı’dan esenlik ve bereket almak amacıyla yapılan ritüel taş yığınları.”
Bu yazıt, eski Türk kültüründe önemli bir yeri olan Oba (Taş Yığını) kültürüne işaret eder. Oba, bir anlamda şans, uğur, talih ve bereket temalarını içerir. Türk göçebe toplumlarının her boyunun kendi Obasını inşa ettiği ve bu taşların etrafında ritüel uygulamalar gerçekleştirdiği bilinir. Obalar, manevi enerji alanları olarak kabul edilmiştir ve bu yazıt, eski Türklerin bu ritüel alanları nasıl kutsadığını ve doğal çevre ile etkileşimlerini** ortaya koymaktadır.
Türklerin Kültürel Mirası: Bugünden Geleceğe
Amerika’da bulunan Türk Tamga Yazıtları, sadece tarihsel bir keşif değil, aynı zamanda Türklerin göçebe kültürünün ve geleneksel inanç sistemlerinin bir yansımasıdır. Bu yazıtlar, Türklerin dilsel ve kültürel bağlarının ne denli güçlü olduğunu ve Amerikan yerlileriyle paylaştıkları derin bir geçmişin izlerini taşıdığını gösteriyor.
Türklerin taşlar üzerine yazdıkları bu semboller, aynı zamanda göksel bir yöneticinin ve evrensel düzenin her zaman var olduğuna dair inançlarını da gösterir. Türkler, tarih boyunca sahip oldukları derin kültürel mirası, günümüz dünyasına taşımış ve çeşitli coğrafyalarda kültürel izler bırakmışlardır.
Sonuç olarak, Oklahoma’daki Türk Tamga Yazıtları, yalnızca eski bir halkın tarihini değil, aynı zamanda insanlık tarihindeki büyük kültürel etkileşimlerin ne denli güçlü ve derin olduğunu da gözler önüne seriyor. Bu taş yazıtları, Türklerin kültürel mirasının hala hayatta olduğunu ve bu mirasın, tarihsel bağları ve ortak kökenleri gösterdiğini kanıtlar niteliktedir.