Raziye ÇAKIR
Allah, yalnızca evreni ve içindeki tüm varlıkları yaratan değil, aynı zamanda yarattığı düzeni her an yöneten ve sürdüren yüce kudrettir. O’nun varlığı, yalnızca başlangıçta değil, hayatın her anında hissedilir. İnsan bu yönetimi fark edip arkasını Allah’a dayadığında, huzur ve güç dolu bir yaşamın kapılarını aralar.
Allah’a Dayanmak: İnsan Ruhunun Sığınağı
Allah’a güvenmek, insanın iç dünyasında denge, dış dünyasında ise huzur ve güven oluşturur. Bu, bir teslimiyet değil, aksine bilinçli bir farkındalıkla güçlü bir bağ kurmaktır.
Tüm Zayıflıkların Üzerinde Bir Güç: İnsan, sınırlı varlığıyla çoğu zaman çaresiz hisseder. Ancak Allah’a dayanan biri, yalnızca kendi gücüyle değil, ilahi kudretin desteğiyle de hareket eder.
Hissetmek ve Şükretmek: Allah’ın varlığını her an hisseden bir kalp, zorluklar karşısında bile huzur bulur. Çünkü bilir ki, her şey O’nun kontrolündedir ve her olay bir hikmet taşır.
Sonsuz Dayanak: Hayatın geçici desteklerine bel bağlayan insan, hayal kırıklıkları yaşayabilir. Oysa Allah’a dayanan, asla yıkılmaz bir destek bulur.
Allah’ın Yönetiminde Olan Düzen
Evrenin kusursuz işleyişi, Allah’ın her an yönettiğinin en büyük kanıtıdır.
Her Şeyin Sebebi ve Sonucu: Allah, her şeyi bir hikmete göre yaratır ve yönetir. Hayatta karşılaştığımız her olay, bu büyük planın bir parçasıdır.
İncelikli Bir Denge: Geceyle gündüzün dönüşümü, rüzgarların esişi, bir yaprağın düşüşü… Hepsi Allah’ın yarattığı mükemmel dengeyi gösterir.
Duaların Yönetimi: İnsanlar Allah’a dualarla yönelir ve O’ndan yardım diler. Allah, duaları en doğru zamanda ve en hayırlı şekilde karşılar.
Allah’a Dayanmanın Pratik Hayata Etkisi
Arkasını Allah’a dayayan bir insan, yaşamın zorlukları karşısında daha dayanıklı ve bilinçli olur.
Korkusuzca Yaşamak: Allah’a dayanan bir insan, hayatın belirsizliklerinden korkmaz. Çünkü bilir ki, her şey O’nun planı dahilindedir.
İçsel Huzur: Allah’a güvenen bir kalp, sabır ve metanetle doludur. Hayatta karşılaştığı her zorlukta, ilahi planın bir parçası olduğunun bilinciyle hareket eder.
Tevekkül ve Özgürlük: İnsan, Allah’a güvenerek üzerindeki yükleri hafifletir. Kendi çabasını gösterir, ancak sonucu Allah’a bırakır. Bu, özgürleştirici bir huzur yaratır.
Allah’a Dayanmak: Bilinçli Bir Seçim
Allah’a dayanmak, körü körüne bir teslimiyet değil, bilinçli bir tercihtir.
Güven ve Teslimiyet: İnsan, kendi çabasını ortaya koyduktan sonra Allah’a güvenmeyi öğrenir. Bu, sorumluluk ve tevekkül arasında bir denge kurmayı sağlar.
Hayatın Amacını Kavramak: Allah’a dayanan bir insan, hayatın sadece dünyayla sınırlı olmadığını anlar. Bu bilinç, hayatı daha anlamlı kılar.
İlahi Adalet: Allah’ın yönetiminde bir adalet ve hikmet olduğunu bilmek, insanı rahatlatır ve umutlu kılar.
Sonuç: Allah’a Güvenen Asla Yalnız Kalmaz
Allah yalnızca yaratan değil, aynı zamanda her an her şeyi yönetendir. O’na dayanan bir insan, hayatta yalnız olmadığını, her adımında ilahi bir destekle yürüdüğünü hisseder. Bu bilinç, hem ruhsal hem de fiziksel huzur ve güç kaynağıdır.
Unutmayalım: Hayat, Allah’ın varlığı ve yönetimiyle anlam kazanır. O’na güvenmek, her zorluğu aşmanın ve gerçek huzura ulaşmanın anahtarıdır. Allah’a dayanan insan, yaşamın tüm karmaşasında doğru yolu bulur ve kendini güvende hisseder.