Neresi olursa olsun, bir yeri gezmek istiyorsanız öncelikle o yer hakkında bilgi sahibi olmanız gerekiyor. Böylece o yeri gezerken algılayarak, önemseyerek, düşüncelerle gezeceksiniz. Bu sizlere farklı bir tat verecektir. Bilmeden gezdiğiniz zaman, gezdiğiniz yerler sizler için sadece güzellik ifade etmekten öteye gitmeyecektir. Bunun için gezmeden önce gezmeyi düşündüğünüz yerler hakkında okumalısınız.

Galata Kulesi'ne Gitmeden Önce

Galata Kulesi’ni dışarıdan izlemek içerisini görmekten daha keyif verebilir. Öncelikle dışarıda Galata Kulesi manzarası olan bir restoranda yemek yiyerek, bu tarihi kuleyi seyre dalabilirsiniz. Galata Kulesi’nin önünde her gün uzun bir kuyruk bulunur, bu kuyruk sakın gözünüzü korkutmasın. Kulede 2 asansör mevcut ve doğal olarak onların çıkıp inmesini beklerken kuyruk oluşuyor. Kuyrukta 15-20 dakika sonra sıra size gelecektir. Kulenin 7 katını asansör, 2 katını merdivenle çıkacaksınız. İndiğiniz zaman ise tüm katları merdivenle iniyorsunuz. Eğer kuleyi iyi bir şekilde görmek istiyor, manzarayı seyre dalmak istiyorsanız erken saatlerde gitmenizde fayda var.

Galata Kulesi'nin Tarihi

İstanbul’un en eski ve güzel kulelerinden biri olan Galata kulesi, bu şehrin sembolü haline gelmiştir. Vapurla Eminönü ya da Karaköy’e giderken sizlere el sallayarak, “hoş geldiniz” der. Devasa görünümüyle evlerin arasından kendini savuran bu kule, Bizans İmparatoru Anastasius Oilosuz tarafından 528 yılında fener kulesi olarak inşa edilmiştir. İstanbul’da birçok ahşap yapı gibi bu da büyük yangınlardan nasibini almıştır. 1348 yılında Cenevizliler tarafından kesme taşlarla İsa Kulesi adıyla yapılmıştır. Kule 1453’te Osmanlı hakimiyetine geçmiştir. O zamana kadar savunma amaçlı kullanılan bu kule, başka görevler için de kullanılmıştır.

Galata Kulesi Efsanesi

Galata Kulesi ile Kız Kulesi arasında yaşanan, yıllara rağmen daha da artan aşkın hikâyesini biliyor musunuz? Galata Kulesi, denizin ortasında tek başına kalan Kız Kulesi’ni görür görmez aşık olmuş. Her an dalıp gittiği sevdiğine kavuşmanın hayallerini kurmaya başlamış. "Acaba o da benim gibi heybetli birini görüyor mudur, o da beni seviyor mudur "diye her gün düşlere dalarmış. Ta ki bir gün Hezarfen Ahmet Çelebi çıkıp Galata Kulesi’nin tepesine, buradan Üsküdar’a uçacağını söyleyene kadar. Galata Kulesi, yıllardır olan aşkını, yazmış olduğu şiirleri Hezarfen’e vermiş ve bunları sahibi olan Kız Kulesi'ne ulaştırmasını söylemiş. Hezarfen uçarken şiirleri Kız Kulesi'ne savurmuş, şiirleri gören Kız Kulesi, bir çocuk gibi sevinmeye başlamış ve Galata Kulesi'ne gülümsemiş. Bunu gören Galata Kulesi, o günden sonra aşkının karşılıksız olmadığını anlamış. Birbirlerine gönülden aşık olan bu iki yapı bundan dolayıdır, herkesi kendine hayran bırakıyor. Aşk güzeldir, bu iki muhteşem yapı bugün aşklarından dolayı ayakta kalmayı başarıyorlar.

İkinci bir rivayetlere göre; Galata Kulesi’ne çıktığınız kişiyle evleniyorsunuz. O zaman bir gün sevdiğiniz kişiyi alıp Galata Kulesi’ne çıkabilirsiniz. Bir bakarsınız rivayetler gerçek olur.

Galata Kulesi Ziyaret Saatleri ve Ücreti

Kulenin ziyaret saatleri 09.00’da başlıyor ve akşam 19.00’da sona eriyor. Giriş ücreti Türkiye vatandaşları için 6.5 TL iken, turistler için 13 TL’dir. 5 yaş üstü çocuklar ücrete tabidir. Sarı basın kartı, müze kartı ise burada geçmiyor.

Galata Kulesine Nasıl Gidilir?

Buaya en kolay ulaşım yolu metroyladır. Yenikapı- Hacıosman metrosu ile Şişhane durağından indikten sonra Şişhane çıkışında çıkarsanız Refik Saydam Caddesi'nde bulunan İstanbul Kültür Sanat Vakfı binasının yan aralığında 300-400 metrelik kısa bir yürüyüş sonrası ulaşırsınız.

İstiklal Caddesi’nden gelenler ise tünele doğru yanaşırken metronun olduğu sokaktan bir sonraki sokağa aşağı doğru yürürlerse Galata Kulesi’ne ulaşırlar.

Eminönü tarafından gelenler, biraz yokuş çıkmak zorunda kalacaklar.

Adres: Bereketzade Mah. Galata Kulesi Beyoğlu

Galata Kulesi Üzerine Yazılan Şiirler

Şiirler duyguları, sevinçleri, hüzünleri en iyi anlatan yazılardır. Bunun içindir şiirlere değer veririm, verilmesi gerekir çünkü onlar bizleri biz yapan değerlerimizdir. Galata Kulesi üzerine şiirler, yazılar yazılmasaydı bu kadar değerli olur muydu ya da Galata Kulesi, üzerine şiir yazılacak kadar güzel olmasaydı bu birbirinden güzel şiirler dökülür müydü? Galata Kulesi üzerine yazılan şiirler içinde beni en çok etkileyen Ümit Yaşar Oğuzcan’ın ‘Galata Kulesi’ şiiridir. Neden mi? Bu şiir, bir yıldızın kayışını, arkasında kalanların ise umutsuz bekleyişini anlatıyor. Oğuzcan bu şiirini 6 Haziran 1973 yılında Galata Kulesi’nde intihar eden oğlu için kaleme almıştır.

Küçüktü bir zaman

Kucağıma alır ninniler söylerdim ona

“Uyu oğlum, uyu oğlum, ninni”

Bir daha uyanmamak üzere uyudu Vedat

6 Haziran 1973

Galata Kulesi’nden bir adam attı kendini

Bu nankör insanlara

Bu kalleş dünyaya inat

Şimdi yine bir ninni söylüyorum ona

“Uyan oğlum, uyan oğlum, uyan Vedat”...

Yırtılan İpek Sesiyle

Cemal Süreya ‘Yırtılan İpek Sesiyle’ adlı şiirinin ilk dörtlüğünde Galata Kulesi’nde yaşadıklarını şu şekilde kağıda döküyor.

Ve şehir. Ve Galata Kulesi (1514 yılında Bizanslılar zamanında

şapkası uçmuştu, 1967'de Türkler tarafından sünnet edildi), binalarını

çevresinde toplamış, yaklaşmakta olan bir fırtınaya rahatça göğüs

 germenin yollarını arıyor, görüşmeler yapıyor: kavminin başında,

 ve en önde, Cehennemin kapısını çalmaya hazırlanan Firavun gibi

 yırtılan ipek sesiyle;

İstanbul Destanı

Bedri Rahmi ise “ İstanbul Destanı” adlı şiirinde Kız Kulesi ve Galata Kulesi arasında geçen aşka binaen düşüncelerini bu şekilde kaleme almış;

İstanbul deyince aklıma kuleler gelir

Ne zaman birinin resmini yapsam öteki kıskanır

Ama şu Kız kulesinin aklı olsa

Galata kulesine varır

Bir sürü çocukları olur…

Galata Köprüsü

Ve Orhan Veli’nin “Galata Köprüsü” şiirinde

 Dikilir köprü üzerine,

 Keyifle seyrederim hepinizi.

 Kiminiz kürek çeker, suya suya ;

 Kiminiz midye çıkarır dubalardan;

 Kiminiz dümen tutar mavnalarda;

 Kiminiz çimacıdır halat başında;

 Kiminiz kuştur, uçar, şairane;

 Kiminiz balıktır, pırıl pırıl;

 Kiminiz vapur, kiminiz şamandıra;

 Kiminiz bulut, havalarda;

 Kiminiz çatanadır, kırdığı gibi bacayı,

 Şıp diye geçer köprünün altından;

 Kiminiz düdüktür, öter;

 Kiminiz dumandır, tüter;

 Ama hepiniz, hepiniz...

 Hepiniz geçim derdinde.

 Bir ben miyim keyif ehli içinizde?

 Bakmayın, gün olur, ben de

 Bir şiir söylerim belki sizlere dair;

 Elime üç beş kuruş geçer;

 Karnım doyar benim de.

Bunları neden mi yazıyoruz? Bu yazılanları, şiirleri okuduktan sonra Galata Kulesi'nin sizler için anlamı değişecek. Kim bilir belki bir gün sevdiğinizin elinden tutup evlilik teklifinizi bu kulede yapacaksınız. Her zaman bir şeylere anlam yükleyin çünkü varlıklar anlamlarla hayat buluyor.