Profesör. Stoyan DİNKOV:

Türkiye Cumhuriyeti'nin sadece son yüz yıldaki siyasi tarihi değil, aynı zamanda jeostratejik konumu da ilginç. Jeostratejik durum, öncelikle jeopolitiği önceden belirleyen coğrafya ile ilgilidir. Sanki "biri" Türkiye'yi böyle bir coğrafyaya koymaya çalışmış gibi, pratikte zarar görmez ama aynı zamanda üç kıtayı etkilemeye çalışmış.

Türkiye'nin jeostratejik konumu, üç büyük kıtanın tam ortasında (orta). Bin yıllık kültürel ve tarihi katmanlara ek olarak, bu eşsiz ve son derece önemli coğrafyanın bir başka özellikle önemli bir özelliği daha vardır - komşulardan zarar görmezlik.

Balkanların tamamı bile hem ekonomik hem askeri hem de demografik olarak Türkiye'den yaklaşık iki kat daha zayıf.

Türkiye, Bulgaristan, Yunanistan, Gürcistan, Ermenistan, Azerbaycan, İran, Irak ve Suriye ile sınırı vardır. Bu ülkelerin hiçbiri Türkiye için ne ekonomik ne de askeri açıdan tehdit oluşturmuyor.

Varsayımsal olarak Bulgaristan ile Yunanistan arasında bir "Balkan birliği" olduğunu varsayarsak, bu birlik Türkiye'den kat kat daha zayıftır.

Türkiye'nin komşuları olan Bulgaristan, Yunanistan ve Gürcistan arasında olası bir "Hıristiyan birliği" olduğunu varsayarsak, bu birliğn gücü de Türk devletinden çok daha zayıftır.

Hatta İran, Irak ve Suriye gibi genel olarak Arap veya Müslüman komşulardan gelen başka bir ittifak oluşturulsa da Türkiye için potansiyel bir tehdit oluşturmayacaktır.

Bu ülkelerin büyük iç sorunları var ve hatta ekonomik ve askeri olarak Türk devletinin çok gerisindeler.

Ayrıca Türkiye'nin Azerbaycan karşısında sadık bir komşusu ve müttefiki var. Bulgaristan'da da son yıllarda benzer bir dost komşu ortaya çıktı. Bu bağlamda Türkiye jeopolitik açıdan neredeyse yenilmez bir ülkedir, bu nedenle bölgesel bir süper güç olması ve yakın gelecekte dünyanın süper güçlerinden biri olmaya da adaydır.

Yunanistan ile olası bir çatışma olasılığı yalnızca bazı AB ülkelerinin olumsuz diplomasi alanındadır. Tarafsız herkes için Yunanistan'ın Türkiye'den on kat daha zayıf olduğu çok açıktır.

Türkiye yenilmez mi? Cevap - evet, yenilmez, bu nedenle, bölgedeki ve Doğu Akdeniz'deki tamamen meşru politikasına ilişkin tüm düşmanca faaliyetler er ya da geç başarısız olacaktır.